Bebek ve ÇocukPsikiyatri – Ruh Sağlığı

Covid-19 Sürecinde Çocuklarla İletişim

Hepimiz şu an çok zorlu, belirsiz ve kaygı dolu bir süreçten geçiyoruz. Ebeveynler için işe gitmemek maddi sıkıntıları da beraberinde getiriyor olabilir, işe gitmek zorunda olanlar için sağlık kaygısını daha da arttırıyor olabilir… Bunları bir yanda dururken, çocukların ebeveynlerden daha çok sıkıldığını da aklımızda tutmamız gerekiyor.

Çocuklara bu süreçte nasıl bir yaklaşımımız olmalı, nasıl anlatmalıyız ve neler yapmalıyız gibi konularda birçok değerli paylaşımlar oldu. Ancak ben bunlardan bahsetmeden önce gözden kaçırmış olabileceğimiz bir şeyden bahsetmek istiyorum: ‘Çocukların koregüle olma yeteneği’. Yani, çocuklarımız bizlere bakarak, bizler kaygıyla, belirsizlikle, problemlerle nasıl başa çıkıyorsak, bize benzer şekilde baş etme mekanizmaları geliştiriyorlar. Tabii ki bu dönemi çocuklara anlatmanın, evde yapılacak şeylerin önemi çok büyük, ancak eğer ebeveyn kaygısını hiç kontrol edemiyorsa, kendi duygu ve davranışları kontrolünden çıktıysa çocuğa kaygısını yönetmeyi öğretmeye çalışmak, boşa bir çaba olacaktır. Önce ebeveynin kendisi için yapabileceklerine bakması, kendi kaygısını kontrol almaya çalışması, kendini mutlu eden şeylere vakit ayırmasını öneriyorum; bunlar yalnızca sevdiği bir kitabı okumak, balkonda bir kahve içmek kadar basit ancak bize mutluluk veren şeyler bile olabilir.

Uzm. Psk. Eda Eşit

Şimdi, ebeveyn bunları yaptıktan sonra, bu pandemiyi çocuklara nasıl anlatabileceklerine bakalım. Açıklamanın çocuğun yaşına, gelişim dönemine uygunluğu oldukça önemli. Bunun yanında, çocuğun kişiliğini de göz önünde bulundurmak gerekli. Çok meraklı bir çocuğa yapacağınız daha detaylı bir anlatımla, daha hassas bir çocuğa yapacağınız, daha çok duyguları üzerinde duracağınız bir anlatım arasında fark olacaktır. Genel hatlarıyla ‘Yakın zamanda ülkemize bir virüs geldi, burnumuz aktığında, boğazımız ağrıdığında gelenlere benziyor ancak biraz daha kötü hasta olmamıza sebep oluyor ve bu virüs elden ele yayılmayı çok seviyor. Bizim ülkemizde de şu an çok yayıldı ve biz de kendimizi korumak için bir süreliğine evlerden çıkmayacağız…’ gibi bir açıklama yapabilirsiniz. Bu açıklamadan sonra çocuğunuzdan sorular gelebilir. En çok duyduğumuz sorular arasında ‘Sana bir şey olacak mı, anneannem veya dedeme bir şey olacak mı, bu olaylar ne zaman bitecek?’ var. Bu sorulara çok net cevaplar vermemenin önemine inanıyorum; çünkü aslında hiçbirimizin bu konu hakkında çok net cevapları yok. O yüzden biraz daha yuvarlak cevaplar verebiliriz. ‘Bana bir şey olmayacağını düşünüyorum çünkü tüm önemleri aldım, anneannen ve deden de evden çıkmıyor bence onlar da iyi olacak, doktorlar aşı bulmaya çalışıyor ben de bu sürecin kısa süreceğine inanıyorum’ gibi cevaplar çok daha dürüst cevaplar olacaktır ve aile içindeki güvenin devamını sağlayacaktır.

Karantina sürecinde çocuklarda olumsuz davranışlarla da karşılaşabiliyoruz. Ağlama krizleri, öfke nöbetleri ve bazen saldırgan davranışlar karşımıza çıkabiliyor. Böyle durumlarda sakin kalmaya çalışıp önce sebebini anlamaya çalışmakta fayda var. Çocuk yalnızca o an olan bir olaya o tepkiyi vermiyor olabilir. Daha geniş kapsamlı düşündüğümüzde, bir süredir okula gitmesi, parka gitmesi, arkadaşlarını görmesi engelleniyor ve bunlarla baş etmeye çalışırken ebeveyn herhangi bir şeyi daha kısıtladığında (televizyonu kapatmak, oyunu bitirip ders çalışmaya geçmesini söylemek gibi) çocuk sadece buna değil, o ana kadar engellendiği her şeyin toplamına tepki gösteriyor olabilir. Dahası, bazen çocuk neye ağladığını bile bilmiyor olabilir. Eğer çocuk izin veriyorsa tenine dokunarak sarılmak ilk adım olabilir, daha sonrasında duygu yansıtma yapabilirsiniz; ‘şu an çok üzgünsün biliyorum, şu an çok öfkelisin çünkü dışarı çıkmana izin verilmiyor, biliyorum geçecek…’ gibi. Önemli olan çocuğun duygusunu yansıtmak ve kabul edildiğini, anlaşıldığını anlamasını sağlamak olacak. İçindeki gerginliği boşaltmasına yardım edin, bastırmaya çalışmayın. Olumsuz duyguları somutlaştırmak da bir seçenek olabilir. ‘Kapat bakalım gözlerini, nasıl bir duygu bu, sence ne renk bir duygu, bedeninin neresinde hissediyorsun?’ gibi sorular yardımcı olabilir. Resmin üzerinde konuşabilirsiniz veya çocuk da istiyorsa resmi komik bir hale getirebilirsiniz (virüsün kafasına komik bir şapka çizmek gibi).

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir