Kalp ve Damar & Kardiyoloji

Kalbinizi Önemseyin!

Kalp ve damar hastalıkları, dünya çapında en sık görülen ölüm nedenlerindendir. Kalp ve damar hastalıklarında ölümler gelişmiş batılı ülkelerde azalma eğilimi gösterirken; gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır. Ancak toplumların yaşlanması ve beklenen yaşam süresinde görülen uzama ile gelişmiş ülkelerde kalp ve damar hastalığı sayısı artmakta ve bunlara bağlı yük ise azalmamaktadır.

​Türkiyede toplam hastalık yükünün birincil nedeni %19,32 ile kalp-damar hastalıkları oluşturmaktadır. Cinsiyet göz önüne alındığında ise toplam hastalık yükünün erkeklerde %20,5’ini, kadınlarda ise %18’ini kalp-damar hastalıkları oluşturmaktadır.

​​​​Türkiyede ölüm nedenlerine bakıldığında ise ilk sırayı %47,73 oranıyla  kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümler almaktadır. Cinsiyet göz önüne alındığında ise ölüm nedeninin  erkeklerin %43,89’unda, kadınların ise %52,27’sinde kalp-damar hastalıklarına bağlı olduğu saptanmıştır.

Koroner Arter Hastalığı

Dünyada en fazla ölüm sebebleri arasındadır. Dolayısı ile bu hastalığın tedavisi ve bu hastalıktan  korunma dünya için ciddi bir sorundur.

Koroner arterler kalbin kendisini besleyen damarlardır.  Bu damarlar aort damarından sağ ve sol ana koroner olmak üzere ayrı ayrı yerlerden çıkar. Sol ana koroner ise  hemen LAD ve Cx diye kısaltmalarını kullandığımız iki damara ayrılır. İşte bu üç damar yani LAD, Cx ve sağ koroner arter (RCA) kalbin üç ana damarıdır. Bu darmarların da daha küçük yan dalları mevcuttur. Bazen bu yan dallar üç ana damar kadar gelişmiş ve önem kazanmış olabilir.

Koroner arter hastalığı işte bu damarların hastalığıdır. Bu damarların iç yüzünde gelişen plaklar zamanla bu damarlardaki kan akımının azalmasına ve o damarın beslediği kalp kası bölgesine daha az kan gitmesine sebep olur. Böylelikle hastalığın ilk aşamalarında egzersiz esnasında, hastalık ilerledikce istirahat halinde de hastalıklı damarın suladığı alana yeterli kan gelmemesi üzerine, bu alandaki hücrelerde bazı değişiklikler oluşur. Hasta bunu göğüste sıkışma, kola ve çeneye doğru yayılan göğüs ağrısı şeklinde hisseder.  Hücrelerin ölmesi ise kalp krizi ile sonuçlanır.

Koroner arter hastalığının genetik ve çevresel nedenleri mevcuttur. Bunlar  arasında çevresel faktörler olarak  sigara, kötü yaşam koşulları önemli olanlarıdır. Sigara engellenebilen bir faktör olduğu için kalp hastalıklarından korunmada en önemli paya sahiptir.

Hastalığın tanısının konması en önemli yol gösterici hastanın şikayetidir. Koroner angiografi ise tanıyı kesinleştiren yöntemdir. Eğer hastanın şikayetleri çok tipik değilse efor testi ile değerlendirme yaplarak koroner angiografinin gerekli olup olmadığına karar verilir.

Tedavi ise tüm tetkikler doğrultusunda  medikal, girişimsel veya cerrahi olarak yapılmaktadır.

Ancak bu tedavilerin hiçbiri hastalığı ortadan kaldırmadığı için en önemli husus hastalıktan korunmadır.

Kalp Kapak Hastalıkları

Özellikle yaşam koşullarının kötü olduğu, geri kalmış bölge hastalığıdır. En önemli sebebi çocukluk çağında geçirilen romatizmal ateştir. Gelişmiş ülkelerde görülen kapak hastalıkları ise genellikle yaşlılığa bağlı gelişen kapak değişiklikleri sonucunda olmaktadır.

Kalpte  mitral kapak, aort kapağı, triküspit kapak ve pulmoner kapak olmak üzere 4 adet kapak bulunmaktadır.   Bu kapaklar kanın  tek yönlü akışını sağlar. Bu kapaklardaki değişikliklere bağlı olarak darlıklar, yetmezlikler veya her ikisi birden görülebilir.

Kapak hastalıklarında en çok görülen şikayet nefes darlığı ve çarpıntıdır. Nefes darlığı önce bir egzersiz sırasında olurken hastalık ilerledikce istirahat halinde de olmaktadır. Diğer bulgular ise çabuk yorulma, bayılma vb.dir.

Kapak hastalıklarının tanısında da en önemli yol gösterici hastanın şikayetleridir. Ekokardiografi ile kesin tanı konur. Ekokardiografik bulgular ile hastalığın tipi, evresi belirlendiği gibi tedavinin şekillenmeside sağlanır.

Cerrahi tedavinin zamanlaması kapak hastalıklarında en önemli konulardan birini oluşturmaktadır. Bu nedenle tedavi şeklinin belirlenmesinde yapılan tetkikler kadar hastanın şikayetleri ve bu şikayetlerin seviyeleri de çok önemli rol alır.

Doğumsal Kalp Hastalıkları

Gebelikte kalbin şekillenmesi esnasında  oluşan sorunlar nedeni ile doğum sonrasında ortaya çıkan problemlerdir. Bunlar çok çeşitli problemler olduğu için bulguları çok çeşitlilik göstermekle beraber hastanın morarması olup olmamasına göre iki ana gruba ayrılır.

Bunlar; siyanotik (morarmaların olduğu) doğumsal kalp hastalıkları ve asiyanotik (morarmanın olmadığı) doğumsal kalp hastalıklarıdır. Bu hastalıkların bir kısmı doğumdan sonra hemen bulgu vermesine karşın bazıları ise yaşam boyu bulgu vermez ve tesadüfi bulunabilir.

Bu hastalıkların tanınmasında EKG, ekokardiografi, angiografi ve kataterizasyon uygulanmaktadır.

Bu hastalıkların temel tedavi şekli cerrahi girişimlerdir.  Ancak günümüzde sınırlıda olsa bazı problemlere girişimsel yöntemler ile müdahale edilebilmektedir. Cerrahi tedavi olarak uygulanacak prosedür ise  hastalığa, hastanın yaşına, diğer organların durumuna ve yapılan bazı ölçümler sonucunda karar verilen bir durumdur.  Çünkü bazı durumlarda tam düzeltici ameliyatlar uygulanırken, bazı durumlarda ise kısmi bazı yaklaşımlar veya düzeltici ameliyata hazırlık amaçlı ameliyatlar yapılmaktadır.

Operasyon esnasında herhangi bir sürpriz ile karşılaşmamak için hastanın çok iyi değerlendirilmesi ve tüm problemlerinin ameliyat öncesi ortaya konulması gerekmektedir.

Aort Damar Hastalıkları

Kalp ve damar hastalıklarının diğer bir ilgi alanını oluşturmaktadır.

Aort, kalpten çıkan kanın tüm vücuda dağıtılmasındaki ana damardır. Diğer damarlar bu ana damardan çıkan yan damarlardır.

Aort hastalıkları aort anevrizmaları (baloncuklaşma) ve aort damar duvarının arasına kan girmesi ile duvar tabakalarının ayrışması olarak bilinen  aort disseksiyondur.

Bu disseksiyon, aortanın çıkan kısmında ise, tespit edilir edilmez cerrahi müdahale uygulanmalıdır. Gerekli müdahalenin yapılmaması durumunda ise ölümcül bir durumdur.

İnen aortada oluşan bir disseksiyon ise belli durumlarda cerrahi müdahalenin gerekli olduğu genelde tansiyon kontrolünün yeterli olduğu bir durumdur.

Aort anevrizmaları ise aort duvar çeperinin genişlemesi olup, belli bir seviyeden sonra cerrahi müdahaleyi gerektiren durumlardır. Bu nedenle hastalara cerrahi müdahale zamanı, önemli bir konuyu oluşturmaktadır. Hastaların yakın takipte olması bu zamanlamanın doğru olarak ayarlanmasını sağlar.

Perıferık Damar Hastalıkları

Bir başka alan olup atar damar ve toplar damarların hastalıklarıdır.

Atar damarlardaki hastalıkların en önemli bölümünü tıkayıcı damar hastalıkları oluşturmaktadır. Bu hastalığın en önemli sebebi sigara kullanımıdır.  En çok şikayet yürürken oluşan ağrıdır. Yavaş yavaş geliştiği için hasta tarafından genelde önemsenmez. Ancak hastanın yaşam kalitesini düşürdüğü an önemsenmeye başlar. Ama bu seviyede tedavi seçeneği ve başarısı azalmaktadır.

Bu tür atardamar hastalıklarında medikal tedavi, girişimsel yöntemler ve cerrahi yöntemler tek tek veya beraberce uygulanmaktadır. Ancak atardamar hastalıklarında en iyisi bu hastalığa yakalanmamaktır. Dolayısı ile bu hastalıkdan korunma en önemli yöntem olmalıdır.

Toplardamar hastalıklarından ençok görülen ise bacak damarlarında görülen varislerdir. Varis toplardamarın genişlemesi, kıvrımlaşması ve işlev göremez hale gelmesidir. Böylelikle hastalarda özellikle geceleri daha çok artan bacak ağrıları olmaktadır. Tedavi hastalığın derecesine göre çeşitlilik göstermektedir.

Günümüzde toplardamar hastalıkları tıbbı yönünün dışında estetik kaygılar nedeni ile de müdahale edilir hale gelmiştir. Ancak bu  konuda da hastaların dikkatli olmasında fayda vardır.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavinin temel amacı kalbi korumaktır. Kalp damarlarının tıkandığı durumda yapılan ameliyat ile kan gitmeyen kalp kasına kan götürülmüş olur.  Damarın tıkalı olduğu bölümün sonrasına vücuttan alınan bir damar ilavesi ile tıkanıklık sonrasına kan götürülmüş olur. Ameliyat sonrası tıkanıklık yok olmaz veya tıkalı damar yerinden çıkarılmaz. Sadece kan gitmeyen bölgeye yan bir yol vasıtası ile kan götürülmüş olur.

Bu işlem için vücuttan alınan bazı damarlar kullanılmaktadır. Bunlar göğüs içinden alınan iç meme atardamarı, koldan alınan atar damar ve bacaktan alınan toplar damardır.

Kapak hastalarında ise yapılan ameliyatlarda sorunlu kapak onarılabilecek gibiyse onarılır; onarma ihtimali yoksa değiştirilir. Değiştirilme söz konusu olduğunda ise biyoprotez dediğimiz doku kapakları veya metalik kapaklar kullanılmaktadır.

Biyoprotez kapaklar coumadin adlı kan sulandırıcı ilacın kullanılmasını gerektirmeyen kapaklar olup yaklaşık 20 yıl ömürleri olan kapaklardır. Dolayısı ile ilaç kullanımının sakıncalı olduğu hastalarda, gebelik planlayan genç bayanlarda ve ileri yaş hastalarda tercih edilirler.

Metalik kapaklar ise ömür boyu coumadin kullanımını gerektiren ama dayanıklı kapaklardır. Bu kapağın kullanıldığı hastalar belli aralıklar ile INR adlı kan tetkikini yaptırmalı ve coumadin dozunu ayarlatmalıdır. INR düzeyinin düşüklüğü pıhtılaşma, yüksekliği ise vücutta kanama ihtimalini yükseltir.

Kalp yetmezliğinin ileri evrelerinde ise kalp nakli önemli bir tedavi seçeneği olmaktadır. Ancak kalp bağışının yetersizliği nedeni ile kalp bekleyen hastaya geçici süre yapay kalp ile desteği sağlanabilir.

Doğumsal kalp hastalıklarında  yapılan ameliyatlar ise  ya bozukluğu tamamen düzeltmeye yönelik olmakta veya düzeltmeye hazırlık operasyonlarını içermektedir.

Kalp ve damar hastalıklarının çok yaygın olması ve bu hastalıkların tedavilerinin zor ve pahalı olması nedeni ile hastalıktan korunma çok daha önemli hale gelmektedir.

Kalp Hastalıklarının Oluşma Nedenlerı

Sigara Kullanımı : En yaygın olanıdır ve en önlenebilen etkendir. Sigara kullanımına hiç başlamamak en iyisi olmasına rağmen sigara kullanılıyorsa hemen bırakılmalıdır.

Obezite : Özellikle ayaküstü yemek alışkanlığının artması ile çocuk yaşlarda bile görülmeye başlanmıştır. Dengeli beslenme ve hareket bu sorunu ortadan kaldıracaktır.

Şeker Hastalığı : Şeker hastalarının ise bu hastalığını önemseyip kan şeker düzeyini kontrol altında tutmaları , sadece kalp hastalığı için değil bir çok hastalıktan da korumaları için gereklidir.

Yüksek Tansiyon (HT) : Toplumumuzda sık görülen bir hastalıktır. Yüksek tansiyonun da kontrol altında tutulması kalp hastalığından korunmada önemlidir.

Enfeksiyonlar : Kalp kapak hastalıklarının ülkemizde genelde 5-15 yaş arasında geçirilen enfeksiyonlara bağlı olması nedeni ile bu yaşlarda görülen enfeksiyonlarla mücadele hastalıktan korunmada çok önemlidir.

Hormonal Dengesizlikler

Genetik Faktörler

Diğer Organ Hastalıkları

ÖNLEMLER :

​Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın,

Düzenli beslenin,

Spor yapın ( Günde 30-45 dakika olacak şekilde tempolu yürüyüş vucudumuzun birçok sistemine olumlu katkı sağlayacağı için mutlaka yapılmalıdır),

Bir başka hastalığınız varsa hastalığınızı önemseyin ve kontrol altına alın,

Stres yaratan ortam ve durumlardan mümkün olduğunca uzak durun.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir