Sindirim Bozuklukları

Çocuklarda tekrarlayan karın ağrısı ve sindirim sistemi

Kronik tekrarlayıcı karın ağrısı, çocuklarda sık rastlanan bir sorun olup okul çağındaki çocukların ortalama % 10-15’inde görülmektedir (bazı yazarlar % 40’a kadar değerler bildirmiştir). Karın ağrısı çok sayıda nedene bağlı olarak ortaya çıkan subjektif bir bulgudur. Apley isimli bir araştırmacı 1950’li yıllarda yaptığı bir çalışmada karın ağrısı olan çocukların % 90’ından fazlasında organik bir neden bulamamış ve psikolojik faktörlerin karın ağrısı gelişmesinde çok önemli bir rolü olduğunu öne sürmüştür.

Helicobacter pylori’nin keşfinden sonra tekrarlayıcı karın ağrısı olan çocuklarda bu bakterinin rolünü araştıran çeşitli çalışmalar yapılmış ve sözkonusu çocuklarda bu enfeksiyonun sıklığı değişik ülkelerde % 7 ile % 44.4 arasında bulunmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji Bilim Dalı’nda gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada nedeni açıklanamayan tekrarlayan karın ağrısı ile bize getirilen ve endoskopi (mide ve barsakların özel bir kamera ile görülmesi) yapılan çocukların % 65’inde Helicobacter pylori enfeksiyonu tespit edilmiştir.

Prof. Dr.Tufan Kutlu
Prof. Dr.Tufan Kutlu

Helicobacter pylori, gastrit, duodenit (oniki parmak barsağı iltihabı) ve ülser yoluyla çocuklarda tekrarlayan karın ağrılarına yol açabilir. Gastrit, tekrarlayan karın ağrısı yanında bulantı, kusma gibi belirtilerle kendini gösterir. Karın ağrısı daha çok yemekten sonra olabildiği gibi, bazı olgularda gece uykudan uyandıran ağrı şeklinde olup ülserle karışabilir. Bazı çocuklarda tesadüfen Helicobacter pylori ve bu enfeksiyona eşlik eden gastrit saptanmasına rağmen belirti olmayabilir. Bu çocuklar günün birinde ülser kanaması ile acil servise getirilebilir. Pediatrik Gastroenteroloji Bilim Dalı’mıza üst sindirim sistemi kanaması ile getirilen çocukların % 55’inde Helicobacter pylori enfeksiyonu saptanmış ve olguların % 33’ünde Helicobacter pylori varlığından başka kanama nedeni saptanamamıştır. Bu nedenle en azından ailesinde ülser hastalığı bulunan, böbrek yetersizliği gibi risk oluşturan bir hastalığı olan veya romatizmal bir hastalık nedeni ile non-steroid anti-enflamatuar ilaç kullanan çocuklarda Helicobacter pylori enfeksiyonu tespit edildiğinde gelişmesi muhtemel komplikasyonları önlemek amacıyla mutlaka tedavi edilmelidir.

Mide veya oniki parmak barsağındaki ülserler ve özofajit de (yemek borusu iltihabı) tekrarlayan karın ağrısına yol açabilir. Yemekten sonra ağrı olması gastrit, açlık ağrısı ve gece uykudan uyandıran ağrı olması daha çok ülser lehinedir. Ailede başka bireylerde de ülser olması hekimi uyarmalıdır. Özofajitli çocuklarda ise karın ağrısına göğüste ağrı, yanma, ağıza acı su gelme eşlik edebilir.

Non ülser dispepsi (hazımsızlık) veya fonksiyonel dispepsi tekrarlayan karın ağrısı, gaz, şişkinlik, dolgunluk, bulantı ve kusma gibi yakınmaların olduğu ancak yapılan incelemelerde organik bir lezyonun tespit edilemediği bir tablodur. Son yıllarda bu olguların bir kısmında Helicobacter pylori enfeksiyonu saptandığı ve tedavi sonrasında hastalarda belirgin iyileşme olabildiği gösterilmiştir.

Helicobacter pylori enfeksiyonu varlığını ve ilişkili lezyonları gösterebilmek için endoskopi gereklidir. Endoskopi sayesinde Helicobacter pylori enfeksiyonuna eşlik eden gastrit, doduodenit ve ülser saptanabileceği gibi Helicobacter pylori tanısı için gerekli olan testler de yapılabilir. Ayrıca, eğer varsa özofajit tanısı konabilir.

Sindirim sisteminden kaynaklanan başka hastalıklarda da karın ağrısı görülebilir. Kabızlık oldukça yurdumuzda ihmal edilen bir hastalıktır. Kabız olan çocuklarda tekrarlayan karın ağrıları sık olarak görülür. Kolit (kalın barsak iltihabı) çocuklarda zaman zaman görülen ve karın ağrısı yanında büyüme ve kilo almada gerilik görülebilen bir hastalıktır. Tanı konması yıllar alabilir.

Laktoz entoleransı (Süt şekerine tahammülsüzlük) belli bir yaştan sonra ortaya çıkıp süt içildiğinde aşırı gaz ve karın ağrısı, süt miktarı arttığında da ishale yol açabilen bir hastalık tablosudur. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde oldukça sık olduğu düşünülmektedir.

Safra kesesinde taş veya safra kesesi iltihabı gibi hastalıklar karın ağrısı yanında ateş ve sarılığa da yol açabilir. Pankreatit (Pankreas bezi iltihabı) tekrarlayan karın ağrıları ve sindirim bozukluğuna yol açabilen ve çocuklarda da nadir de olsa görülebilen bir başka hastalıktır.

Bunlardan başka barsak parazitleri ülkemiz benzeri gelişmekte olan yörelerde çocuklarda sık rastlanan ve her türlü hastalıkla karışabilen tablolara yol açabilir. Diş gıcırdatma, ağızdan su akma, tekrarlayan karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtileri olan bir çocukta mutlaka parazit araştırılması gerekir.

Solunum yolları enfeksiyonları, sinüzit, zatürre, böbrek hastalıkları (hidronefroz, nefrit, idrar yolları enfeksiyonu, taş..), omurga ve omurilikle ilgili hastalıklar, bazı romatizmal hastalıklar (ailevi Akdeniz ateşi, PAN..), bazı kan hastalıkları, bazı metabolik hastalıklar çocuklarda sık olarak karın ağrısına yol açan sindirim sistemi dışı nedenlerdir.

Sonuç olarak karın ağrısı çok sayıda sindirim sistemi hastalığına eşlik edebilmenin yanında sindirim sistemi dışında da bir çok hastalığın başvuru yakınmasını oluşturabilir. Bu nedenle karın ağrısını psikolojik olarak nitelendirmeden önce hastada karın ağrısına eşlik eden diğer yakınmaların ve fizik ve laboratuar bulgularının ışığında karın ağrısı nedenlerinin araştırılması gerekmektedir.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir