Kanser & Onkoloji

D vitamini hakkında ne bilmeliyim? D vitamini ve kanser

D vitamininin güçlü ve sağlıklı kemikler için olmazsa olmaz olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ancak D vitamini son dönemlerde kanser, diyabet, kalp hastalıkları gibi bir dizi hastalıkla da sıkça ilişkilendirilmektedir. D vitamininin bu hastalıklardan koruyucu etkisi üzerine birçok çalışma yapılmakta ve sunulmaktadır. Ancak bu çalışmalar birbirleriyle çelişkili sonuçlar vermekte ve bu konuda kafa karışıklıklarına neden olmaktadır. Bu yüzden bu yazımızda D vitamini ve kanserden korunmadaki etkisine dair kanıta dayalı, güvenilir bilgileri sizlerle buluşturmak istedik.

D vitamini nedir, görevleri nelerdir?

D vitamini; bağırsaklardan kalsiyum ve fosfat minerallerinin emilimini artırarak, kemiklerde gerekli mineralleşmeyi sağlayan ve kemiklerin büyümesi, güçlenmesi, yeniden şekillenmesi için gerekli olan bir vitamindir. Kuvvetli kemik ve dişler için olmazsa olmaz bir bileşiktir. Eğer yeterli D vitamini olmazsa, kemikler ince ve kırılgan olur, şekil bozuklukları görülür. D vitamini bunun yanında bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, hücre büyümesini düzenler, vücudu kas zayıflığına karşı korur, yangıyı (iltihab) azaltır. Ayrıca kalp atışının düzenlenmesi, tiroit fonksiyonları ve normal kan pıhtılaşması için de gereklidir.

D vitamini kaynakları nelerdir?

İnsanlar D vitaminini güneşe maruziyet ile kendi ciltlerinde üretebilir, bunun yanında bazı besinlerden veya vitamin takviyelerinden alabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları cilde çarptığında D vitamini sentezini tetikler. Günlük D vitamini gereksinimi; genel olarak kollar, bacaklar ve yüzün 20-30 dakika gün ışığına maruz kalmasıyla karşılanabilse de, gerekli güneş ışığı miktarı; günün ve yılın hangi zamanında olunduğu, kişini yaşı, deri rengi, bulunduğu yer, kıyafeti, güneş koruyucu krem kullanıp kullanmaması ve varsa diğer tıbbi sorunlarına göre değişir. Güneş iyi bir D vitamini kaynağı olmasının yanında, yaydığı Ultraviyole ışınlarıyla hem cilt yanıklarına neden olmakta hem de cilt kanseri için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar cilt kanserinden korunmak için güvenli güneş ışığı miktarını henüz belirleyememiştir. Fakat güneş ışığına maruziyetin kısıtlı olması, özellikle güneş ışınlarının en dik açılarla geldiği öğle saatlerinde ve yaz aylarda dikkatli olunması gerekmektedir.

D vitamini doğal olarak birçok gıdada bulunur. Morina balığı karaciğeri yağı, sardalye ve somon gibi yağlı balıklarda yüksek miktarda; yeşil yapraklı sebzeler ve yumurta sarısında da az miktarda D vitamini mevcuttur. Bazı ülkelerde süt ve süt ürünleri, ekmek, tahıllar D vitamini ile zenginleştirilmektedir, ancak ülkemizde henüz böyle bir uygulama yoktur.

Güneşe maruziyet, yiyecekler, vitamin takviyeleriyle elde edilen D vitamini, aktif hale gelmek için vücutta 2 yerde hidroksilasyon denilen işleme uğramalıdır. Bunlardan ilki karaciğerde, diğeri böbrekte gerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu organlarda oluşan problemlerde de aktif D vitamini miktarı etkilenmektedir. Tıp Enstitüsü’nün (İnstute of Medicine) önerilerine göre yetişkinler için günlük gerekli D vitamini miktarı 600 IU (uluslar arası birim) iken, bu miktar 70 yaş üzeri için 800’dür. D vitaminin aşırı miktarda alımı ise, yan etkilere neden olabilir. Bu yüzden hiç kimse günlük 4000 IU’i aşmamalıdır.

Prof. Dr.Mustafa Özdoğan
Prof. Dr.Mustafa Özdoğan

D vitamini nasıl etki eder?

Yapılan laboratuar çalışmalarında; D vitamininin kanserden korunmadaki rolü üzerine güçlü biyolojik kanıtlar elde edilmiştir. D vitamini; hücre büyümesi ve yangının sınırlanmasını düzenleyen, kanser hücrelerinin yayılmasına izin veren sinyal moleküllerini azaltan bazı genleri engelleyebilir veya aktive edebilir. D vitaminin bu süreçlerdeki rolü, araştırmaların son derece aktif bir alanıdır.

D vitamininin kanserden koruduğu düşüncesi ilk nereden gelmiştir?

İlk olarak, ABD’de bölgelere göre çizilen kanserden ölüm oranları haritasında; güneşe maruziyetin az olduğu kuzey eyaletlerinde bazı kanser türlerinin anlamlı derecede daha fazla, güney eyaletlerinde daha az olması D vitaminin bazı kanser türlerinden korunmada etkili olduğu fikrinin doğmasına neden olmuştur. Çünkü güneş, D vitaminin ana kaynağını oluşturmaktadır. Ancak elbette ülkenin farklı bölgeleri arasındaki bu fark, o bölgelerde yaşayan insanlar arasındaki başka farklılıklardan da kaynaklanıyor olabilir. Bu yüzden bu konuyu araştırmak için çalışmalar başlatılmıştır.

Şimdiye dek D vitamini ile kanserden korunma arasında en güçlü ilişki, kalınbağırsak kanserinde görülmüştür. Birçok çalışmada kanda D vitamini seviyesi yüksek olanlarda, düşük olanlara kıyasla kalınbağırsak kanseri riski anlamlı derecede düşük bulunmuştur. 50 yaş üzeri kolonoskopi uygulanan 3121 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, günlük yüksek miktarda D vitamini alanlarda (>645 IU) kanserleşme ihtimali yüksek kanser öncüsü lezyonlar anlamlı derecede daha az görülmüştür. 10 ayrı Avrupa ülkesinden katılımcılarla yapılan bir başka kapsamlı çalışmada da, güçlü bir ilişki gözlenmiş ve teşhis öncesi kan D vitamini düzeyleri yüksek olanlarda kalınbağırsak kanseri riski daha düşük bulunmuştur. Menopoz sonrası 1179 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada da, günlük kalsiyum (1400–1500 mg) ve D vitamini (1100 IU) desteği alanlarda 4 yılda kanser gelişme oranları anlamlı derecede daha düşük bulunmuştur. 16000 katılımcı ile yapılan bir başka çalışmada ise, D vitamini durumuyla genel olarak ölüm oranları arasında ilişki bulunmazken, kalınbağırsak kanserinde ölüm oranları yine kan D vitamini düzeyleri yüksek olanlarda daha az görülmüştür. Ancak yaklaşık 36bin menopoz sonrası kadın üzerinde yapılan bir çalışmada; kadınlar bir gruba düzenli olarak günlük 400 IU D vitamini ve 1000 mg kalsiyum verilirken, diğer gruba verilmemek üzere 2 gruba ayrılıp, 7 yıl izlendiğinde gruplar arasında kalınbağırsak kanserine yakalanma oranları açısında anlamlı bir fark görülmemiştir.

D vitaminin diğer kanser türleriyle ilişkisi üzerine yapılan çalışmalarda ise, yararına ilişkin net kanıtlar sağlanamamıştır. 10 ayrı çalışmanın verilerinin birlikte değerlendirilip analiz edildiği bir çalışmada, teşhis öncesi kandaki d vitamini düzeyiyle lenf, böbrek, yumurtalık, rahim, mide, yemek borusu kanserleri arasında bir ilişki bulunamamıştır. Prostat ve pankreas kanseriyle ilişkisine dair yapılan çalışmaların sonuçları ise tutarsızdır, hatta bazı çalışmalarda, D vitamininin yüksek seviyelerde bu kanser türlerinin riskini artırıyor olabileceği iddia edilmiştir. Yapılan bir derleme çalışmasında kandaki yüksek D vitamini değerleri, pankreas kanseri riskinde artışla ilişkili bulunmuştur. 10 yıldan fazla devam eden geniş çaplı bir başka araştırmada da, D vitamininin agresif meme kanserinden korunmada etkili olduğu, yetersiz D vitamini seviyesinin birçok kanser türünde riski arttırdığını göstermiştir. Fakat yaklaşık 5500 menapoz sonrası kadının katılımcıyla, 2013’te yapılan bir başka çalışmada da, D vitamini alımının meme kanseriyle bir ilişkisi bulunamamıştır. Çalışmalar arasındaki bu tutarsızlığın kullanılan metodların farklı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu yüzden aynı metodların kullanıldığı 21 ayrı araştırmayla, D vitaminin kalınbağırsak ve meme kanseri riskiyle ilişkisinin değerlendirildiği kapsamlı bir çalışmaya başlanmıştır. Devam eden çalışmanın sonuçları büyük olasılıkla gelecek yıl yayınlanacaktır, yayınlandığında biz de sizlerle muhakkak paylaşacağız.

Ne Yapmalıyım?

Sonuç olarak; D vitamininin kanser riskiyle ilişkisi olduğu düşünülse de; hangi dozlarda yararlı, hangi dozlarda zararlı, hangi kanser türlerinde etkili olduğu net olarak bilinmemektedir. Bunun için iyi tasarlanmış, kapsamlı daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Yapılacak çalışmalar için anahtar, bazı kanser türlerinin riskini azaltan, ancak diğerlerinin riskini artırmayan ideal D vitamini miktarının belirlenmesi olacaktır. Ancak şu zamana kadar D vitaminin herhangi bir kanser türünden korunmada etkili olduğuna dair net bir şey söylemek mümkün değildir. Bu yüzden kanserden korunmak adına D vitamini kullanımı özendirilmemelidir. Bu noktada, şu an için mümkün olduğunca çok gıda çeşitliliğiyle kemik sağlığı için gerekli D vitaminin karşılandığından emin olun ve D vitamini takviyesine ihtiyaç duyup duymadığınızı doktorunuzla değerlendirin. Sağlık durumuna göre doktorunuz kanınızdaki D vitamini seviyesini ölçülebilir, ancak kanserden veya diğer ciddi hastalıklarda korunmak için rutin kan D vitamini ölçümü önerilmemektedir.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir