Kanser & Onkoloji

Kanser nedenleri

Günümüzdeki bilgiler ışığında kanser oluşturan etkenler aşağıdaki ana başlık altında toplanabilir.

  • Kimyasal etkenler,
  • Viral etkenler,
  • Fiziksel etkenler
  • Genetik eğilim

Kimyasal etkenler arasında:

  • Tütün ve tütün ürünleri,
  • Alkol,
  • Aflatoksin,
  • Arsenik
  • Benzen
  • Vinil klorid sayılabilir.

TÜTÜN:

Etki kullanım süresine bağlı olarak artmaktadır. Ana kanser yapıcı etki katrandan gelir. Sigara ve tütün kullanımını bırakan ağır içicilerde riskin hiç içmeyenler düzeyine inmesi için 15 yıl geçmelidir.

ALKOL:

Alkollü içki kullanımının özellikle baş-boyun kanserlerinde tütünün etkisini arttırdığı gösterilmiştir. Her iki maddeyi yüksek miktarlarda kullanan kişilerde risk hiç kullanmayanlara oranla 35 kat artmaktadır.

AFLATOKSİN:

Depolarda uygun olmayan koşullarda saklanan besinler üzerinde bazı mantarlar tarafından üretilen güçlü bir zehirdir. Karaciğer kanseri oluşumundan sorumlu tutulmaktadır.

 Viral etkenlerin başında:

– İnsan retrovirüsleri

– Hepatit B virüsü

– Papillom virüsleri

– Epstein-Barr virüsü gelmektedir.

VİRÜSLER:

Retrovirüslerin “Erişkin T hücreli lösemi, lenfomalar”, Hepatit B virüsünün “Karaciğer kanseri”, Epstein-Barr virüsünün “Burkitt lenfoma, nazofarinks (geniz) kanseri” Papillom virüslerinin “Kadın üreme organı (özellikle rahim ağzı) kanserleri, üst solunum yolu kanserleri oluşturduğu bilinmektedir.

 Fiziksel etkenler:

– İyonizasyon oluşturan radyasyon

– Ultraviyole radyasyon

– Asbestoz

– Elektrik ve manyetik alan

Meslek riskleri:

Prof. Dr.H. Armağan Arıcan
Prof. Dr.H. Armağan Arıcan

Ağaç ve deri işçiliği, nikel rafinericiliği, asfalt işçiliği iyi bilinen mesleki bağlantılardır. Asbestozis başta larinks kanserleri olmak üzere çeşitli solunum-sindirim kanserlerinin oluşumundan sorumlu tutulmaktadır. Kimyasal etkenler arasında sayılmış olan ve çalışma ortamlarında kullanılan arsenik, benzen ve vinil klorid gibi maddelerin karaciğer, akciğer, cilt kanserlerini, bazı kemik tümörleri ile lösemileri oluşturdukları bilinmektedir.

Radyasyon:

Güneş ışınlarından gelen ultraviyole (morötesi) radyasyon uzun süre güneş altında çalışanlarda cilt kanserleri oluşturabilir. Radyasyon güvenliği standartları oluşturulmadan önceki dönemlerde radyasyonçalışanlarında cilt kanserleri, asfalt işçileri ve uranyum madencilerinde akciğer kanseri, radyumlu saat kadranı boyası ile çalışanlarda bazı kemik tümörleri, atom bombasından sağ kalanlarda lösemi başta olmak üzere tüm tümörler, tedavi amaçlı bazı ışınlamalarda lösemi, tiroid kanserı, meme kanseri görülebilmektedir.

Genetik eğilim:

Sigara dumanındaki ana kanser yapıcı madde olan polisiklik aromatik hidrokarbonları etkin hale getiren aril hidrokarbon hidroksilaz enzimi düzeyleri larinks kanserli hastalarda kontrol grubuna oranla daha yüksek bulunmaktadır. Kanserlerin büyük bir bölümünden olmasa da bazı kanserlerin oluşumundan tümör oluşturucu (onkojen) genlerin varlığı ya da tümör baskılayıcı (tümör supresörleri) mekanizmaların yeterli düzeyde olmaması sorumlu tutulmaktadır.

Beslenme alışkanlığı:

Kabul edilebilir veriler, vitamin A ve beta karotenin bazı epitel kanserlerinin gelişimini önleyici rol oynadığını düşündürmektedir. Bu maddelerin eksikliği bazı kanser türlerinin oluşumu için risk faktörü gibi görünmektedir. Bitkisel liflerden fakir, az taze meyve ve sebze içeren beslenme alışkalığı olanlarda kalın barsak, turşu ve aşırı baharatlı yiyecekleri çok tüketenlerde mide kanserleri daha sık görülmektedir.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir