Kadın HastalıklarıPlastik ve Estetik Cerrahi

Meme küçültme ameliyatı meme kanseri riskini azaltır

Meme kanseri kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en çok görülen ikinci sebebidir. Dünya sağlık örgütüne göre her yıl bir miyondan fazla yeni meme kanseri teşhisi koyulmaktadır ve buna teşhis koyulmadan kaybedilen hastalar dahil değildir. Meme kanseri tanısı erken dönemde koyulabilirse tedavi edilebilen bir kanser türüdür ve eğer yeterince erken tanı koyulabilirse tüm memenin alınmasına bile gerek kalmaz. Ancak sıklıkla tanı daha geç dönemlerde koyulur ve durum bu olduğunda da memenin tamamen alınması, koltuk altı lenf nodu disseksiyonu yapılması ve ardından hastanın kemoterapi ve/veya radyoterapi görmesi gerekir. Tüm bu dönemin ardından da hastaya değişik yöntemlerle meme rekonstrüksiyonu yapılması gerekir. Ancak yapılan en iyi rekonstrüksiyon bile hastanın gerçek memesinin korunması kadar güzel bir sonuç veremez.

Özellikle meme kanseri riski yüksek kadınlar örneğin annesi, teyzesi, veya kız kardeşi meme kanseri olan kadınlar gibi, bu durumdan dolayı daha stresli bir hayat sürerler. Uzun yıllar boyunca bu tür durumlar için tek opsiyon profilaktik mastektomi olmuştur. Radikal elektif mastektomi oldukça ciddi bir ameliyat olup tüm meme dokusunun deri hariç çıkartılması ve meme dokusu yerine protez yerleştirilmesi işlemidir. Ancak yöntemin hem estetik sonuçları mükemmel değildir, hem de hastanın meme dokusu tamamen çıkartıldığı için özellikle genç bayanlarda hamilelik sonrası süt verilmesine engel olur. Bu nedenlerden dolayı yüksek meme kanseri riski taşıyan pek çok kadın elektif profilaktik mastektomi yapmaktan kaçınmaktadırlar.

Şimdi Yüksek Risk Altındaki Kadınlar İçin Bir Başka Seçenek Var.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Danimarka ve İsveç’te binlerce kadın üzerinde yapılan bir çalışmada meme küçültme operasyonunun (reduction mammoplasty) yüksek meme kanseri riski olan kadınlarda meme kanseri oluşumunu belirgin derecede azalttığı görülmüştür. Bu çalışmaya göre Plastik Cerrahlar tarafından yapılan bir meme küçültme ameliyatı meme kanseri oluşma riskini %50-70 azaltmaktadır. Bu çalışma hem heyecan verici hem de umut verici bir çalışmadır. Yüksek meme kanseri riski olan kadınlara bir başka opsiyon tanımak ve onların kendi sağlıklarını koruma yönünde provaktif bir adım atmalarını sağlamak hem hasta hem de cerrah için bir hediyedir.

Op. Dr.Naci Çelik

Meme Küçültme Ameliyatı Meme Kanseri Riskini Nasıl Azaltır?

Bu çalışmanın sonucunda meme kanseri riski taşıyan kadınlarda meme dokusu ne kadar fazla ise meme kanser hücresine dönüşme riski olan meme hücrelerinin de o kadar fazla olduğu görülmüştür. Bir başka deyişle ne kadar meme dokusu alınırsa o kadar meme hücresi de alınmış olur bu da meme kanserine dönüşme ihtimali olan hücrelerin sayısını azaltır.

Eğer Meme Küçültme Ameliyatı İyiyse Profilaktik Mastektomi Ameliyatı (memenin tamamen alınması) Daha İyi Değil Midir?

Profilaktik mastektomi ameliyatı meme küçültme ameliyatıyla karşılaştırıldığında meme kanseri riskini %90 azaltır ancak %100 değil. Bu nedenle pek çok kadın hem memesinin tamamını feda ederken hem de %100 garanti alamıyorsa ve aynı zamanda genç aktif bir hastaysa yani memelerinin estetiğini ve süt verme fonksiyonunu kaybetmek istemiyorsa profilaktik mastektomi o kadar da çekici bir ameliyat haline gelmemektedir. Halbuki meme küçültme ameliyatı hem memeye çok daha güzel bir estetik görünüm verir hem de hastaların pek çoğunda doğum sonrası süt verme faaliyetinde herhangi bir problem görülmez. Meme küçültme ameliyatı kişinin hem memelerini korumasını sağlarken hem de meme kanseri olması riskini çok büyük oranda azaltır ki bu kadınlar için çok önemlidir. Ayrıca hem yüksek meme kanseri riski taşıyan hem de geçmişte de meme küçültme ameliyatı yaptırmayı düşünmüş olan büyük memeli hastalar için bu daha fazla umut verici bir işlemdir.

Meme Küçültme Ameliyatı Ekstra Güvenlik Kalkanı Sunar.

Yukarıda bahsedilen bilgilere ek olarak meme küçültme ameliyatının bir diğer avantajı da erken tanıya izin vermesidir. Cerrahın ameliyat sırasında meme dokusundaki değişiklikleri görebilmesinin yanında tüm meme küçültme ameliyatları sonrası çıkartılan meme dokusu biyopsi amcıyla patolji kliniklerine gönderilir (hastada yüksek risk olup olmadığına bakılmaksızın). Bu açıdan bakıldığında hasta yüksek meme kanseri riski taşısa da taşımasa da meme küçültme ameliyatı sonrası çıkan parçalrın biyopsisi sonucu kendisinde kanser hücresi olup olmadığını öğrenebilecek ve belki de memesini kaybetmeden çok erken bir tanıyla başlamakta olan bir meme kanserinin üstesinden gelebilecektir.

Meme Küçültme Ameliyatı Nasıl Uygulanır?

Meme büyümesi memenin gelişimine, gebeliğe ve aşırı kilo alımına bağlı olarak sıkça karşılaşılan bir sorundur. Genellikle hormonal bir soruna bağlı olmayan, son 6 ay içinde büyümesi durmuş ve küçültülmesi istenen göğüsler için cerrahi girişim düşünülür. Bu durum sadece estetik bir sorun oluşturmaz, aynı zamanda omuzlarda ağrı, duruş bozuklukları, meme altında kaşıntı ve kızarıklık gibi sıkıntılara da yol açar. Bu tür şikayetlerine çözüm arayanların aşağıdaki bilgileri edinmesinde yarar vardır.

Memelerdeki büyümenin hormonal bir soruna bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır.

Memelerdeki büyümenin devam edip etmediği sorgulanmalıdır.

Memede ele gelen ağrılı veya ağrısız bir kitle olup olmadığı araştırılmalıdır.

Memede geçirilmiş bir enfeksiyon veya cerrahi müdahele olup olmadığı sorgulanmalıdır.

Amaçları:

Meme başı olması gereken yere yükseltilir.

Meme üst kutbu genellikle sarkmış memelerde boşalmıştır, yeniden form verilirken bu alan doldurulur.

Koltuk altına yayılmış olan göğüs daha dar çaplı bir alana hapsedilir ve bu şekilde daha iyi bir form sağlanır.

Bu işlemler sırasında istenen boyutlara kadar küçültülmek üzere meme dokusu ve deri çıkarılır

Meme küçültme ameliyatlarında kullanılan tekniğe bağlı olarak bazı farklı özellikler söz konusudur. Bazı sınırlı küçültme ameliyatlarında, iyileşme hızlı ve işlem sonrası hemen normal aktivitelere dönülebilirken, çok iri göğüslerde çıkarılan dokunun durumuna göre bu süreç uzayabilir. Ameliyat süresi de kullanılan tekniğe bağlı olmak üzere 2-4 saat arasında değişir. Aynı şekilde tekniğe bağlı olarak oluşacak izlerin yeri ve uzunluğu da değişir. Ameliyat izleri ilk aylarda daha belirgin iken altıncı aydan itibaren daha iyi yönde değişir. Meme başı ile süt kanalları arasındaki ilişkinin bozulmadığı ameliyat teknikleri öncelikle tercih edilmesine karşın, bazı iri göğüslerde bu ilişkinin bozulduğu ameliyat teknikleri tercih edilebilir.

Belirli bir yaşın üzerinde ve ele gelen kitlesi olanlarda girişim öncesi mammografi gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanılır. Daha sonra göğüslerin boyutları, deri ve meme bezi özelliklerine göre kullanılması gereken tekniğe karar verilir. Ayrıca adet dönemlerinden önce göğüste gerginlik ve hassasiyet oluşuyorsa ameliyat bu döneme denk getirilmemelidir. Ailede meme kanseri varsa mutlaka doktora bidirilmelidir.

Ameliyattan önce 10 gün süreyle aspirin gibi kan sulandırıcı ajanlardan kaçınılmalıdır. Hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildirilmelidir.

Meme küçültme ameliyatı ameliyathane şartları altında genel anestezi altında yapılan bir işlemdir. Çeşitli tiplerde kesilerle meme derisi, meme içi yağ dokusu ve meme dokusundan eksizyon yapılıp memeye normalde olması gereken büyüklük ve konik görünüm ile dikleştirilmesi sağlanır. Ameliyat sonrası hastalar aynı gün veya ertesi gün evlerine gidebilirler. Bu tür ameliyatlarda en önemli faktör hastanın ameliyat öncesi sigara içiyorsa mümkünse bırakması veya azaltması ameliyat sonrası en az 2 hafta kesinlikle içmemesi gerekmektedir. Bu hem izlerin daha iyi iyileşmesini sağlar hem de ameliyat sonrası postoperatif dönemin daha kolay atlatılmasını sağlar. Aynı zamanda komplikasyonları belirgin ölçüde azaltır.

Meme Küçültme ameliyatına ait riskler ise şu şekilde sıralanabilir:

1. Kanama: Ameliyat sırasında ve sonrasında ameliyat alanlarında kanama görülebilir. Kan kaybı miktarına göre kan vermek gerekebilir.

2. Enfeksiyon: Tüm meme bölgesinde kızarıklık, şişlik, kötü kokulu akıntı ve abseleşme gösterebilen ve antibiyotik kullanımı gerektirebilen enfeksiyon görülebilir. Bu nedenle hastane tedavisi dahi gerekebilir.

3. Yağ nekrozu: Tüm meme bölgesinde beyaz- sarı akıntı oluşturabilen ve uzun süre devam edebilecek yağ nekrozu görülebilir.

4. Hematom: Operasyon sonrasında meme dokusu altında hematom (kan birikmesi) gelişebilir. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir.

5. Asimetri: İki meme arasında boyut ve simetri farkı oluşabilir. Yeni yapılmış memelerde simetri farkı veya istenmeyen kozmetik sonuç alındığında revizyon cerrahisi (düzeltme işlemleri) gerekebilir.

6. Skar: Operasyon sonrası erken dönemde hastada belirgin skar (yara izi) oluşumu gözlenecektir. Skarlar renk olarak zamanla daha az görünür hale gelecektir. Fakat yaşam boyu kalacaktır. Anormal yara iyileşmesi sonucunda dikiş hatlarında belirgin kaşıntılı, kızarık ve kabarık nedbe dokusu oluşabilir.

7. Sensitivite: Nipple Areola (meme ucu) ve meme derisinde duyulanma etkilenebilir. Duyunun tamamen yok olması veya duyuda azalma gözlenebilir. Duyu bozuklukları genellikle 3-12 ay arasında geri dönmektedir.

8. Geç iyileşme: Yara dudaklarında sütür ayrılması, cilt nekrozu gözlenebilir. Bu durumlarda hasta pansuman ile takip edilir.

9. Yüksek risk taşıyan şişman, sigara içen ve yaşlı hastalarda tromboz (kanın pıhtılaşması sonucu vücuttaki bazı damarları tıkaması), tromboemboli (pıhtılaşan kanın vücuttaki akciğer ve benzeri organlara gitmesi) riskinde artış beklenebilir.

Bu makalenin yazılmasında Adrien Brody’nin “Breast Reductions Lower Cancer Risks by 50 – 70% başlıklı yazısından ve Türk Plastik Cerrahi Derneğinin Önerdiği Hasta Bilgi Formlarından yararlanılmıştır. Author Resource:- Adrien Brody is a business writer specializing in health and beauty products and has written authoritative articles on the industry. To learn more about breast enhancement, make sure you visit http://curvesenhancement.com

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir