Psikiyatri – Ruh Sağlığı

Panik Atak Anında Yapılması Gerekenler ve Önlemlere dikkat!

Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Tuba Erdoğan konu hakkında bilgiler verdi.

Panik atak denilince çoğumuzun aklına belli tanımlamalar gelir.  Tanısı da bu ününden dolayı daha kolay konulur. Ancak atak anında neler yapılacağı veya tekrar olmaması için neler yapılması gerektiği daha az bilinmektedir.  

Kısaca tanımlarsak panik atak aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da kaygı nöbetleri olarak tanımlanmaktadır.Genelllikle giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar, çoğu zaman 10-30 dakika devam ettikten sonra kendiliğinden geçer. 

PANİK ATAK BELİRTİLERİ: 

  • Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma, 
  • Çarpıntı, terleme, nefes darlığı, boğulur gibi olma, 
  • Baş dönmesi, sersemlik,  bayılacak gibi olma 
  • Uyuşma ya da karıncalanma 
  • Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme 
  • Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu 
  • Ölüm korkusu 

Panik Bozukluk ise tekrarlayıcı ve beklenmedik panik atakların olması ve ataklar arasındaki zamanlarda başka panik ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma , ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü ruhsal bir rahatsızlıktır. 

Panik bozukluk tedavisinde ilaç tedavileri ve bazı terapi yöntemleri ile iyileşme amaçlanır. 

İlaç tedavisinde en önemli unsurun bu grup hastalarda ilaçlara karşı olan kaygılar olduğunu görmekteyiz. Bu durum aslında anlaşılabilir bir durumdur. Çünkü hastalığın doğası kötü bir şey olma korkusu olduğundan, genellikle ilacın da hastanın kendisine zarar verebileceği yönünde beklenti oluşturmasını açıklamaktadır. Bu noktada yapılması gereken ilaçların hastalara iyice anlatılıp kaygılarını gidermek olmalıdır. Bu da hastaların tedavi uyumunu arttıracaktır. 

Diğer tedavi yöntemi ise bilişsel davranışçı yöntemlerdir. Bu tedavi yönteminde iki amaç vardır. Hastanın, tıpkı ilaç bilgisi gibi hastalığının bilgisini vermek, yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmek, ayrıca bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır. 

Kaygı bozukluğunun hastanın anlayacağı şekilde anlatılması ve hangi belirtinin neden oluştuğunun açıklanması dahi ciddi bir gelişme kaydetmektedir.  

Hastanın panik atak geçirmekten korktuğu için tek başına bulunmaktan kaçındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde tekrar tekrar karşılaştırılması , çeşitli alıştırma ödevleri gibi davranışçı yöntemlerle de desteklenmesi bu terapilerde başlıca yöntemlerdir.  

Benzer şekilde atak anında gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri , düzenli uyku yeme düzeni ve spor faaliyetleri de önerilmektedir. 

En iyi sonucun ise ilaç ve terapi kombinasyonu ile sağlandığı bilinmektedir. 

Son olarak bu denli yaygın bilinen, çokça konuşulan bu hastalık için belki de en önemlisi kendi kendinin doktoru olmamak ve gerekli halde destek almak olacaktır.  

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir