Psikiyatri – Ruh Sağlığı

Panik Atak ve Panik Bozukluk Nedir?

Panik atak aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, ortalama 10-30 dakika devam eden, yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir.

Belirtileri: göğüste ağrı ya da sıkışma, çarpıntı, terleme, nefes darlığı (boğulma hissi), baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme, uyuşma, üşüme ya da ateş basması, bulantı ya da karın ağrısı, kendini ya da çevredekileri değişmiş/farklı hissetme, çıldırma korkusu, ölüm korkusu. Panik atak esnasında belirtilerden en az 4’ü bulunur. Panik atak yaşamış olan kişi “Panik Bozukluk” yaşamaya başlayabilir.

  ▪Panik Bozukluk; Tekrarlayan ataklar arasındaki zamanlarda başka atakların olacağına ilişkin sürekli kaygı duyma, Kalp krizi geçirme, ölme gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma, ataklara ve olası kötü sonuçlara karşı önemler alma (spor, ev işi yapmama, işe gitmeme, bazı yiyecek-içecekleri yiyip içmeme vb.) gibi davranış değişikliklerinin görüldüğü ruhsal bir rahatsızlıktır.

 İlaç ve Bilişsel Davranışçı Terapi işbirliği ile tedavi edilebilen bir düşünce bozukluğudur. Panik bozukluk korktuğunuz felaket senaryolarının gerçekleşmesine neden olmaz. Ölümcül değildir. Ancak hayatınızı zorlaştıran bu sorun ile baş etmeyi öğrenmeniz mümkündür.
   Yapılan epidemiyolojik araştırmalara göre panik bozukluğun yaşam boyu yaygınlığı, %1.5-3.5’tir. Panik bozukluğun başlangıcı daha sıklıkla genç erişkinlik dönemidir. Başlangıç yaşı daha çok 20’li yaşlar olmakla birlikte, yaşamın herhangi döneminde de başlayabilir. Kadınlarda, erkeklere kıyasla görülme sıklığı iki kattır.

Panik atak neden olur?
“Gizlediğiniz duygularınızı ifade ettiğinizde, genellikle kaygı ortadan kaybolur.”
“Kaygı neredeyse her zaman için, içinizdeki asıl duygunun sembolik ifadesidir.”
“Bütün enerjinizi kendinizi yiyip bitirerek ve hırpalayarak harcamak yerine, sorunu çözmeye odaklanabilirsiniz.”
                                                                                                                                     David Burns
   Ataklar genetik yatkınlık, yetiştirilme tarzı gibi bir çok kökene sahiptir. Ama bunu daha basit şekilde açıklamak gerekirse, David Burns “Panik Atakta” kitabında size bu cümleler ile şunu anlatmaya çalışıyor; Ataklar yorgun bir zihnin ben buradayım deme şekli, yani imdat çağrısıdır. İfade edilmemiş cümleler, cevap bulunmamış soru işaretleri, maruz kalınan ilişkisel ve yaşamsal problemler, çözümlenmemiş düğümler zihnin taşıma kapasitesini doldurur. Ataklar zihninizin sizden yardım, ilgi isteme şeklidir. Artık kendi içinize dönmenin çözümlemenin, değişimin zamanı gelmiştir denebilir.

Atak Anında Ne Yapmalıyım?
   Öncelikle atakların ölümcül olmadığını, aklınızı kaçırmadığınızı bilmelisiniz. Başınız ağrıdığında, kas ağrınız olduğunda ya da grip olduğunuzda geçeceğini bilirsiniz. Gerekeni yapar (mesela baş ağrısında, ağrı kesici alır, karanlık bir ortamda gözlerimizi dinlendirebiliriz) ve geçmesini bekleriz. Ataklar da geçecektir ama diğer rahatsızlıkların geçmesi için gerekeni yaptığınız gibi atak esnasında da yapılması gerekenleri gayretle uygulamalısınız.

Nefes ve gevşeme egzersizleri;
   Atak anında kişi kimi zaman nefes alıp veremediği düşüncesiyle ve kaygı sebebiyle çok hızlı nefes alıp vermeye başlar. Bu noktada panik semptomları daha da belirginleşir. O anda nefesinizi kontrol altında tutmanız önemlidir. 4 saniye boyunca nefes alarak ciğerlerinizi hava ile doldurun. 4 saniye tutun ve 8 saniyede yavaşça nefes verin. Atak sırasında ortalama 10 defa uygulayın.
Vücudunuzu kasıp gevşetmelisiniz. Sağ-sol kol, bacak, parmaklar, eller, karın göğüs, yüz kaslarınızı ortalama 30’ar saniye kasın ve gevşetin.

Beş nesne, dört duyu yöntemi;
   Bilinçli farkındalık zihnin anda kalmasını gerektirir. Bedensel tepkilere odaklanmamaya çalışmak mümkün olmadığından, odaklanacak farklı nesne ya da durumlara ihtiyacımız vardır.
  ▪Çevrenizdeki 5 nesne üzerine düşünmeye çalışın. Mesela: kitaplık (bunu nereden almıştık, en son ne zaman düzenledim, şu objeyi oradan kaldırmam daha mı güzel olur, o kitabı okumuş muydum?)
  ▪Pareidolia (göz illüzyonu) yöntemini de kullanabilirsiniz; nesneleri, desenleri başka bir şeylere benzetmeye çalışmak.
  ▪Duyu organlarımızı (dokunma, işitme, tatma, koklama ) aktive etmek, zihninizi anda kalmaya odaklar. Sizi rahatlatacak bir esans (lavanta) koklamak, camı açıp hava alırken dışarıdan gelen kokuları tahmin etmeye çalışmak, yumuşak bir battaniyeye sarılmak…


Panik Atak tedavi edilebilir mi? Tedavi ne kadar sürer?
  Zihnin işleyişini basit bir şekilde anlatacak olursak; durum-> düşünce-> duygu-> davranış
1. Düşünceler duyguyu ortaya çıkarır; düşündüğün şekilde hissedersin.
2. Kaygılıyken kendini kandırırsın. Kaygı, çarpıtılmış, mantıksız düşüncelerin sonucudur.
3. Nasıl düşündüğünü değiştirdiğinde, nasıl hissettiğini de değiştirebilirsin. Böylelikle sonuç yani davranışta ortadan kalkacaktır.
   Sonuç olarak panik atak bir hastalık değil, düşünce bozukluğudur. Düşünce örüntünüzün işleyişini öğrendiğinizde ve işleyişteki hataları fark ettiğinizde onu düzeltme imkânınız vardır. Yani zihninizin kullanım kılavuzunu öğrenmektir tedavi.

Peki tedavi ne kadar sürecek?
   Panik atak tedavisinin terapi süreci ortalama 6 aydır. Sizin gösterdiğiniz çaba ile doğru orantılı olarak bu süre artabilir ya da azalabilir. Bu bir öğrenme sürecidir bir şeyi iyi öğrenmek süreklilik, tutarlılık, zaman ve çaba gerektirir.

Panik Atak yaşayan birine nasıl yardımcı olunur?
   Atak kişisel bir deneyimdir. Atak yaşayan kişiler arasında bile farklılıklar olabilir. Atak yaşayan kişinin neye ihtiyacı olduğunu anlayamaya çalışmalı ve yargılamamalısınız. Kişinin konuşmaya ya da yalnız kalmaya ihtiyacı olabilir. Atak anında etraftaki insanların endişeli davranmaları, kişiye yoğun ilgi göstermeleri kişide ikincil kazanca dönüşerek davranışın pekişmesine neden olabilir. Bu nedenle sakin ve çözüm odaklı yaklaşılmalıdır.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir