Psikiyatri – Ruh Sağlığı

Sosyal Fobi ve Tedavisi

Sosyal fobi, sıklıkla ergenlik yaşlarında başlayan ve küçük gruplarda insanlar tarafından incelenme korkusu çerçevesinde gelişip, sosyal ortamlardan kaçınma davranışına sebep olan bir anksiyete bozukluğudur. Genellikle düşük benlik saygısı ve eleştirilme korkusu ile birliktedir ve bireyin gündelik yaşantısına ciddi etkileri olabilir.

Sosyal fobik bireylerde yüz kızarması, el titremesi, bunaltı, ani işeme hissi, terleme gibi fiziksel belirtiler; toplum içinde kusma, rezil olma, aşağılanma gibi korkulu düşünceler görülebilmektedir.

Sosyal Fobide Bireylerin Korktuğu/Kaçtığı Durumlar:

  •  *Başkaları ile tanıştırılma
  •  *Yetkili kişilerle konuşma/tanıştırılma
  • * Telefon Kullanma
  •  *Bir iş yaparken izlenme
  •  *Restoranda Yemek yeme
  •  *Umimi tuvaletleri kullanma
  •  *Misafir kabul etme
  •  *Partiye gitme
  •  *İlgi odağı olma
  •  *Alış-veriş yapma
  •  *Topluluk önünde konuşma vs.

Sosyal fobinin yaşam boyu görülme oranı % 10-13 arasındadır. Toplum içinde en sık görülen ruhsal bozukluklardandır. Sosyal fobi kadın ve erklerde neredeyse eşit oranda görülmektedir.

SOSYAL FOBİNİN NEDENLERİ?

Sosyal fobinin gelişiminde, olumsuz çocukluk yaşantıları önem taşımaktadır. Aşırı koruyucu, eleştirel, red edici, duygusal açıdan soğuk anne-baba tutumları sosyal fobinin gelişiminde önemlidir. Bunun dışında anne-babanın mükemelliyetçi tutumu da etkili olabilmektedir. Erken dönem ilişkilerde, akranlar tarafından çeşitli nedenler dışlanmış veya yargılanmış olmak da sosyal fobinin oluşumuna etki eden faktörler arasında sayılabilir. Bununla birlikte genetik geçiş rolü, diğer faktörler kadar olmasa da vardır. 

SOSYAL FOBİNİN TEDAVİSİ

Uzm. Kl. Psk. Hasan Arslan 

Yaygın bir bozukluk olmasına rağmen tedaviye başvurma oranı, sosyal fobi yaşayanların utangaçlık, olumsuz değerlendirme korkusu gibi belirtilerinden dolayı azdır. Bunun yanı sıra kaygının somatik belirtilerinde dolayı bireylerin bir ruhsal profesyonelinden daha çok diğer tıbbi birimlerden yardım alma girişimleri olmaktadır. Bu da sosyal fobinin tedavisi geciktirmektedir.

Sosyal fobinin farmakoterapisinde, kaygı giderici ve azaltıcı birçok ilaç kullanılmaktadır. Bunların çoğu etkili olmakla birlikte, psikoterapi ile kombine edildiğinden başarı oranı çok daha yüksektir.

Bilişsel-Davranış Terapi, bu alanda başarının yüksek olduğu bir terapi yöntemidir. Tedavi de kaygı ile aşamalı yüzleştirme, bilişsel yeniden yapılandırma ve sosyal beceri eğitimi büyük önem taşımaktadır.

Kaygı İle Yüzleşme Tekniği

 Bu teknikte sosyal fobik hastanın korktuğu, kaçındığı sosyal durumlar veya etkileşimlere girerek, kaygı verici duruma alışana ve sönme oluşuna kadar bu durumda kalması amaçlanır. bunun için ilk aşama, kaygı veren durumların bir listesini yapmaktır. Ancak hasta kaçınmaların yoğunluğundan dolayı bu listeyi yapmak konusunda zorlanabilir. Bu durumda terapistin yardım ile davranışsal deneme, rol oynama veya imajinasyon teknikleri ile aşılabilir. Kaygı veren durumların listesi yapıldıktan sonra, hasta ile beraber her bir durumun kaygı derecelendirmesi yapılır. Yüzleştirmeye geçerken en az kaygı verenden en fazla kaygı verene kadar aşamalı bir yol izlenir ve her bir aşamada ki kaygı yok olana kadar yüzleştirmeye devam edilir.

Kaygı ile yüzleştirmede her bir aşamada birden fazla yöntem kullanılabilir. Her bir madde için hastanın, kaygı veren durumla imajinasyon (hayal ederek) ve daha sonra in vivo(gerçek hayatta) yöntemi le yüzleşmesi sağlanır. Gerektiğinde bir aşama birden fazla küçük bölümlere ayrılabilir.

Bilişsel (Düşünce-Düşünceler )Yeniden Yapılandırma

Bilişsel yeniden yapılandırma, yüzleştirme tekniğinde ki başarı oranını arttırmakta, bununla birlikte yapılandırmayı izleyen yüzleştirme denmeleri de tedavideki başarı yüzdesi yükseltmektedir.

Bilişsel yeniden yapılandırmadaki ilk aşama, hastaya bozukluğun ne olduğunu bilişsel-davranışçı bir çerçeve ile anlatmaktır. Bunun için bilgilendirme, video, konferans veya ek okuma kaynakları faydalı olabilmektedir. Bu aşamadan sonra sosyal fobiye yol açan hatalı düşünme biçiminin araştırılması ve analizi gelir. Sosyal fobi de görülen olumsuz/hatalı düşünceler üç kategoride toplanabilir. 

Bunlar;

  • * Küçük düşme rezil olma düşünceleri
  • *Sosyal etkileşimlerde kendi performansını olumsuz değerlendirme
  • *Sosyal etkileşimde olduğu kişilerin kaygıyı fark etmesi ve bireyle ilgili olumsuz düşüncelere varması

Düşüncelerin tanımlanmasında sorulması gerekn sorular şunlardır:

  • “Şayet… olursa, bu senin için ne anlama gelir?”
  • “.. ne gibi kanıtları var?”
  • “….ın başka bir yorumu olabilir mi?”
  • “Bu gerçek mi yoksa hislerine uygun olduğu için mi gerçek olduğunu varsayıyorsun?”
  • “Bu gerçek mi, yoksa senin inancına uygun örnekler anlatıp, farklı örnekleri dışarda mı bırakıyorsun?”

Buna benzer sorularla düşünce hatları belirlenir, analiz edilir ve böylelikle gerçek olan düşünce ile çarpıtılmış, gerçeği yansıtmayan düşünce arasındaki farka varılır. Bunu izleyen adım ise hatalı/çarpıtılmış/olumsuz düşüncenin yerine daha gerçekçi bir düşünce oluşturmak ve bunu denemektir. “Bu durumdan kaçma burada kal”, ”Kaygı giderek azalacak” , “Başkalarının ne düşündüğüne değil, yapacağın işe odaklan”, “Kendini yargılama” gerçeğe yakın bazı düşünce örnekleridir.

Sosyal Beceri Eğitimi

Sosyal fobinin nasıl oluştuğunu anlamış, hatalı düşüncelerini değiştirmiş bireylerin sosyal becerileri eksik ise tedavi başarılı olmayacaktır. Burada her sosyal fobik için bu eğitim geçerli olmadığı söylemek gereklidir. Günümüzde bu alanda ki başarısızlık sosyal beceri eksikliğinden çok, sosyal ortamlar ve etkileşimlerle ilgili bireylerin kendilerine koymuş olduğu yüksek standartlar ile ilişkili olabilmektedir.

Sosyal beceri eğitiminde rol oynama tekniği esastır. Terapist, kazandırılmayı amaçladığı becerileri danışanla beraber canlandırır gerektiğinde bilgi verir. Davranış provası ve rol oynama tekniğinden sonra söz konuş davranış, bireye ev ödevi olarak verilir ve kazanılan beceriyi sosyal yaşantısında denemesi istenir.

Sosyal Beceri Eğitimde Ele Alınan Konular:

* Bir konuşmayı başlatma, sürdürme ve sonlandırma

* Bir talebi ifade etme, kabul etme veya reddetme

* Bir beğeniyi ifade etme veya tepki verme

* Kendinden söz etme

* Herhangi bir konuda görüşme belirtme

Özetle, sosyal fobinin tedavisinde farmakoterapi, kaygı ile yüzleştirme, bilişsel yeniden yapılandırma ve gerektiğinde sosyal beceri eğitiminin beraber yürütülmesi başarı yüzdesinin en yüksek olduğu durumdur.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir