Yüzünüzdeki minik kelebekler bahar değil lupus belirtisi!
Bir sabah uyandığınızda yüzünüzde küçük kelebeklere benzer kızarıklıklar görürseniz bir an önce bir uzmana görünün. Lupusa yakalanmış olabilirsiniz Eklem ağrılarıyla yön bulan bu hastalığın yalnızca cilde değil tüm vücuda etki ettiğini vurgulayan Avrasya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşegül Navdar, Lupus hastalığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Kelebek hastalığı=Lupus
Vücutta birden çok organı tutabilen bu lupus, halk arasında “kelebek hastalığı” olarak da anılmaktadır. Bu hastalık otoimmün olarak nitelendirilen hastalıklardandır. Otoimmün hastalıkları, kişinin bağışıklık sisteminin hatalı çalışması sonucu kendi hücrelerini yabancı madde olarak algılamasıdır. Bu yabancı maddelere tepki veren vücut bunda yüzde kırmızı lekeler olarak dışa vurur.
Hastalığın nedeni tam olarak bilinmiyor ama…
Lupus hastalığında da vücudun önemli bir yapı taşı olan kollajene karşı bir bağışıklık sistemi saldırısı söz konusudur. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber genetik faktörlerin, çevresel faktörlerin ve hormonların etkisi olduğu düşünülmektedir. Özelikle de stres, ultraviyole ışınlar, bazı ilaçlar ve enfeksiyon gibi durumlar hastalığı tetikleyebilmektedir. Kadın hormonlarından östrojen hastalığın oluşumunu arttırmakta testosteron ise azaltmaktadır. Hastalığın Diskoid Lupus Eritematozus (DLE) ve Sistemik Lupus Eritematozus (SLE)olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
- Dİskoid Lupus Eritematozus (DLE), hayati iç organları etkilemez ancak güneş ışığına maruz kalmış cildi etkilemektedir. Diskoid (yuvarlak) deri lezyonları, iyileşme gösterdikten sonra ciltte sıklıkla izler bırakmaktadırlar.
- Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), DLE’ ye göre daha ciddidir. Cildi ve hayati organları etkiler. Tedavi edilmemesi durumunda yara izleri bırakabilen SLE burun ve yanakların köprüsünde kabarık döküntülere neden olur.
Bu belirtilere dikkat!
Hastalığın ilk evrelerinde kişide yorgunluk ve eklem şişmesi gibi yakınmalar olur. Lupus’a bağlı eklem iltihaplanmaları genelde şekil bozuklukları ya da kalıcı hasar gibi sorunlara neden olmazlar. En önemli ikinci belirtisi ise deri, saç ve vücudun ıslak yüzeylerinde görülen bozukluklardır. Bu belirtiler farkı tipte olabilmektedirler. Yüz bölgesinde karşıdan bakınca gövdesi burun olan kelebekmiş gibi bir algı yaratan kırmızımsı döküntüler görülebilmektedir.
Ayrıca kişide sivilce, kurdeşen, harita tarzı görünüm, saç dökülmesi gibi diğer belirtiler de ortay çıkabilir. Birçok Lupus hastası bireylerde ışığa karşı duyarlılık olabilmektedir. Güneş ışınları ile ciltteki yakınmalar artabilir ve hastalık alevlenebilir. En önemli sorunlardan biri de bir kısmında böbrek tutulumu meydana gelmektedir. Bu durum ölümle sonuçlanabilmektedir. İlerleyen aşamalarda ise Lupus hastalığının kan değerlerinde bozulma, mide ve bağırsak problemleri, bulantı, iştahsızlık gibi diğer belirtileri görülebilir. Hastalık tamamen ortadan kalmaz ancak belli dönemlerde ilaçlarla yatıştırılması mümkündür. Teşhis edildikten sonra çoğu kişide yorgunluk, kilo kaybı ve ateş gibi yakınmalar söz konusu olabilir.
Teşhis yöntemi
Hastalık, eklem ağrılarıyla kendini belli ettiği için bu tarz yakınmalarda bulunan kişilerde Lupus hastalığından şüphelenilebilir. Tanı için öncelikle yapılması gerek ilk şey bir Antinükleer antikor (ANA) testi yaptırmaktır. Testin pozitif çıkması durumunda ise sonrasında Anti-ds DNA ve Anti-ENA testleri yaptırılmalıdır. Tanı çıkan sonuçlara göre verilmektedir. Antinükleer antikor testinin pozitif çıkması Lupus hastalığı için tek başına yeterli bir bulgu değildir. Aynı aileden anti-DNA olarak nitelendirilen test Lupus hastalığı daha öncü bir veri taşımaktadır ve hastaların yaklaşık üçte ikisinde bulunmaktadır.
Tedavide bağışıklık sistemi iyileştirilmeye çalışılıyor
Lupus’ta, iyileşme alevlenme şeklinde seyreden bir hastalıktır. Bu süreçte kortizon dışı antiromatizmal ilaçlar(hastalığın ilerlemesini yavaşlatan bir ilaçlar), bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar ve sıtma ilaçları kullanılmaktadır. Tedavide en çok kullanılan ilaç ise kortikostreoidlerdir ve kortizon kullanımından önce ölümcül olabilen bu hastalık, bağışıklık sistemini iyileştirici tedaviler sayesinde kontrol altında tutulabilmektedir. Ancak hastalığın sistemik olarak ortadan kaldırılması mümkün değildir.