Genel Cerrahi

Hemoroidler

Hemoroid (Basur) Nedir?
Sindirim sisteminin son halkası olan kalın bağırsak çıkışında yer alan ve makat (anal) bölgesinde meydana gelen bir hastalıktır. Halk arasında mayasıl veya basur olarak da bilinir. Anüs bölgesinde bulunan toplardamarların çeşitli etkenlerden dolayı kabarması ile meme şeklinde meydana gelmesidir. Çoğunlukla makat basısının artması sonucu oluştuğu söylenmektedir.

Makatta görülen bu hastalık; her yaşta ve her cinsiyette insanın başına gelebilmektedir. Son zamanlarda 50 yaş ve üzeri hastaların yarısına yakın sayıda rastlanılması mümkündür.

Hemoroid (Basur) Neden Olur?

Birden fazla nedeni olan hemoroid günümüzde birçok insanın muzdarip olduğu, gündelik yaşam konforunu olumsuz yönde etkileyen makat hastalıklarının başında yer alır. Hemoroid oluşumu, genellikle dışkılama sırasında meydana gelip, sıklıkla ıkınmaya bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Basur rahatsızlığının kişiye vermiş olduğu bazı belirtileri vardır. Bu belirtilerin en başında sindirim sisteminin düzgün çalışmaması ile ortaya çıkan kabızlık sorununun yaşanmasıdır.

Hemoroid hastalığını tam olarak oluşturan neden saptanamasa da bilinen temel sebepler şu şekilde sıralana bilinir;

  • Bağırsak alışkanlığında değişiklikler (kronik kabızlık ve ishal durumu)
  • Yetersiz miktarda su tüketimi
  • Sedanter yaşam
  • Gebelik ve doğum
  • Bazı spor etkinlikleri (ata binmek, bisiklet sürmek, halter, ağırlık kaldırımı vb.)
  • Uzun süreli oturarak çalışan meslek grupları (şoförlük, pilotluk, bankacılık… )
  • Fazla alkol ve sigara tüketimi
  • Pelvik bölgede yerleşen tümörler, karında ascites oluşumu
  • Besin alışkanlıklarının ailesel yatkınlık göstermesi

Hemoroid Çeşitleri

Bulundukları bölgeye göre iç hemoroid ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılmaktadır.

İç Hemoroid

Op. Dr. Salim Balın

Makat içerisinde yer alan türüne göre isimlendirilmektedir. Tıp literatüründe İnternal Hemoroid olarak yer alır. En yaygın görülen ve kişiye en çok sıkıntı yaratan hemoroid çeşididir. İç hemoroid rektumun iç kısmında meydana gelip dört evreli süreci ortaya çıkartmaktadır. Hastalığın evre tespiti, tedavi yönteminin belirlenmesinde en önemli faktörlerden biridir.

1.Derece Hemoroid:
Makat bölgesindeki hemoroid yastıkçıkları şişkinliklerine göre oluşmaktadır. Bu evrede hemoroid, hasta tarafından çok fazla şikâyet ve belirti göstermemektedir. Buna bağlı olarak da hekim tarafından tespiti zor gerçekleştirilmektedir. Bariz bir bulgusu yoktur ve ancak rektoskopi ile görülebilir.

2.Derece Hemoroid:
Hemoroid yastıkçıkların oluşturduğu şişkinliklerin biraz daha büyük olması ile kişiye rahatsızlık hissi vermektedir. Bu evrede hemoroid memesi, hasta tuvalete çıktığında ıkınmaya bağlı olarak, makatın dışında yer alır ve dışkılama sonrasında kendiliğinden içeri girer. Hemoroid memeleri(pake) kanama, kaşıntı ve bazen de ağrı gibi belirtiler gösterebilir.

3.Derece Hemoroid:
Yastıkçıkların oluşturdukları şişkinlikler dışkı ile birlikte sürtünerek dışarı sarkar ve ancak elle müdahale edilerek içeriye itilir. Bu evrede iç hemoroidler dışarı çıktıklarında kendiliğinden içeri girmeleri uzun süre vakit alır. Kanama, kaşıntı ve ıslaklık gibi şikâyetler görülebilmektedir.

4.Derece Hemoroid:
Bu evrede hemoroid memeleri anüs kanalına sığmamakta ve sürekli makat ağzından dışarı taşmaktadır. Hemoroid memelerinin artık tamamen dışarıda olduğu bu evrede, hiçbir müdahale ile içeri itilememektedir. En fazla sorun teşkil eden evre olup kanama, kaşıntı, dolgunluk hissi, şiddetli ağrı ile kendini belli etmektedir. Yine bu evrede kişi yürümekte ve oturmakta oldukça zorluk çekerek, günlük hareketlerinde kısıtlılık oluşur.

Dış Hemoroid

Makat dışında meydana gelen pakelere denilen hemoroid çeşidir ve tıp dilinde Eksternal Hemoroid olarak da adlandırılmaktadır. Makatın en hassas noktası olan anüs çıkışında meydana gelmektedir. Bu hemoroid çeşidinde hemoroid memeleri(pakeleri) gözle görülebilecek ve elle hissedilebilecek kadar somut bir boyut olarak makatta yer almaktadır.

Tromboze haline gelmiş olan hemoroid memesi dış hemoroid çeşidi içerisinde yer almaktadır. Tromboze hemoroid; hemoroidal yumakların içerisinde bulunan kanın pıhtılaşmasına verilen isimdir. Halk arasında boğulmuş basur olarak da adlandırılmaktadır. Bu oluşumlar sert, ağrılı şişlik şeklinde kendini göstererek, yanma, kaşıntı, sızlama, fazla baskı sonucunda kanama gibi belirtiler vererek mavimsi veya morumsu bir renk almaktadır.

Hemoroid Belirtileri

İç ve dış hemoroid türleri farklı belirtiler ile kendisini göstermektedir. Genel anlamda bu belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Tuvalet esnasında makattan taze parlak kırmızı kan gelmesi
  • Anal çevrede kaşıntı hissi
  • Anal çevrede yanma
  • Makatta oluşan ve ele gelen şişlik
  • Makatta dolgunluk hissi yaşamak
  • Dışkılama hissi
  • Islaklık hissi, akıntı ve buna eşlik eden ağrı

Tanı Nasıl Konulur?

Makat hastalıkları arasında sıklıkla yer alan hemoroid, hastanın şikâyetlerini dinlemek tanı koymada en önemli aşamadır. Bu tanı, alanında uzman olan proktoloji hekimi tarafından anal muayene yapılarak konulur. Genç hastalar için anal muayene yeterli iken rektal kanama şikâyeti ile gelen hastalarda rektoskopi önerilir.

Muayene sonrasında gerekli olan durumlarda bazı tetkikler istenilebilinir. Sindirim sistemi, kalın bağırsak tümörü gibi bağırsak hastalıklarının belirtileri hemoroid rahatsızlığının belirtilerine benzerlik gösterdiği için kolonoskopi ile kesin teşhis konulması gerekebilir. Çünkü hemoroid tanısını koyabilmek için altında yatan bu rahatsızlıkları ekarte etmek gerekmektedir.

Hemoroid Riskini Azaltmak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için en başta su miktarının günlük en az 2 litre tüketilmesi gerekmektedir. Ülkemizde genel anlamında su tüketimi yerine çay, kahve, meyve suları gibi birçok sıvı ile geçiştirilir. Bilinmesi gerekir ki hiçbir sıvı tüketimi vücudumuz için gerekli olan suyun yerini almamaktadır. Birçok hastalığın başında geldiği gibi kabızlığa bağlı olarak gelişen hemoroid rahatsızlığında da su tüketilmesi önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Sindirim sisteminin çalışmasını sağlayan ve bağırsakları harekete geçirerek, kabızlığa karşı koyan posalı ve lifçe zengin olan besinlerin tüketilmesi, hemoroid hastalığı için büyük önem taşımaktadır. Bol yeşil sebze ve meyve, kuru baklagiller, kuruyemiş tüketilmeli. Probiotik içerikli kefir, ayran, yoğurt, peynir tüketilmesine dikkat edilmeli. Hazır gıdalar, fast food ağırlıklı beslenmeden, çok fazla asitli içecek tüketiminden uzak durulmalı. Beyaz ekmek gibi fazla karbonhidrat ağırlıklı yiyecek tüketimini azaltmak gerekmektedir.

Sağlıklı yaşam için hareketten uzak kalınmamaya dikkat edilmesi gerekir. Bağırsaklar hareketle birlikte eşzamanlı olarak çalışır. Bu nedenle spor yapmayı doğal yaşam biçimi haline getirmek gerekir. Hareketli yaşam sindirimi düzenleyeceğinden kabızlığın giderilmesine büyük etken olacaktır.

Tuvalette gazete, kitap ve telefon gibi vakit öldürücü nesneler ile geçen sürenin farkına varılamaz. Bu durumda uzun süre oturma eğilimi makattaki basıyı arttığı için hemoroid rahatsızlığını oluşturabilmektedir. Hemoroid riskini azaltmak için tuvalette 5 dakikadan fazla oturulmamalıdır.

Hemoroid (Basur) Tedavi Yöntemleri

Hemoroid rahatsızlığı hiçbir zaman kendiliğinden iyileşmemektedir. Mutlaka uzman hekim tarafından tedavi edilmesi gerekir. Ancak ilk evrede fark edilen rahatsızlığa karşı doktor eşliğinde yapılan diyet programı, ılık su oturma banyosu, ilaçlarla birlikte kullanılan yöntemler uygulandığında herhangi bir endişeye gerek duyulmadan, rahatlama sağlana bilinir.

İlaç ile tedavi yöntemleri sadece geçici rahatlık sağlamaktadır. Uygulanan bu yöntemlerin ancak yatıştırıcı olarak etkisi vardır. Hastanın şikâyetlerini belli bir süre bloke edip, ileri ki evre de etkilerini gitgide azaltmaktadır. Bu nedenle hasta, bu yöntemde yer alan tedavi şekline yanıt alamamaktadır.

Ameliyat ile tedavi yönteminde makatta oluşan hemoroid memelerinin kesilip, çıkartıldıktan sonra bölgenin dikilmesi ile düzgün bir makat çemberi haline getirilmesidir. Ameliyat tedavisi genel anestezi altında yapılır. Bu nedenle hastada birçok komplikasyon meydana gelebilmektedir. Ameliyat sonrası hastanın normal hayata dönmesi yaklaşık 20 günü almaktadır. Ancak bazı beklenmedik durumlarda bu süre daha da fazla olabilmektedir. Ameliyat sonrası oluşan yara ve dikiş yerinin temizliğine dikkat edilmelidir. Çünkü açık yaranın enfeksiyon kapması çok daha kolaydır.

Hemoroid rahatsızlığı ile karşılaşan kişi bazen bilimsel dayanağı olmayan bitkisel yöntemlere başvurup, kendini tedavi etmek için arayış içerisine girmektedir. Tüm hastalıklar da olduğu gibi hemoroid rahatsızlığında da yapılan bu yanlış oldukça tehlikeli sonuçlara yol açabilmektedir.

Ameliyatsız tedavi yönteminde yalnızca lokal anestezi kullanılmaktadır. 

Hemoroid, kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık değildir ve mutlaka tedavi olunması gerekmektedir.

Ameliyatsız Hemoroid (Basur) Tedavisinde Kullanılan Teknikler

  • Lazer ile tedavi
  • Elektro cerrahi ile tedavi
  • Radyofrekans ile tedavi
  • Bant ligasyon ile tedavi
  • THD (Hemoroid arter ligasyonu) ile tedavi
  • Fotokoagülasyon ile tedavi sayılabilir

Ameliyatsız teknikler hastalığın evresine göre tek başına veya kombine olarak kullanılabilir.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir