Üroloji

Böbrek Taşları

Böbrekler bel omurunun her iki yanında yer alan ortalama 150 gr. ağırlığında organlardır. Vücut metabolizması sonucu oluşan atık ürünlerin uzaklaştırılmasını sağlamak ve vücut sıvılarının içerdiği maddelerin yoğunluğunu ayarlamak başlıca görevleridir. 
İdrardaki kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi minerallerin kristalleşerek kümeleşmesiyle ve taş oluşumunu engelleyici maddelerin idrarda yoğunluklarının azalmasıyla taş oluşur. Taş hastalığı ülkemizde ortalama %15 sıklıkta görülmektedir.

Op. Dr. Aydın Özgül
Op. Dr. Aydın Özgül 

Taş Oluşturan Sebepler Nelerdir?

Taş oluşumunda genetik, çevresel faktörler ve diyet başlıca etkenlerdir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülür. Ailesinde taş hastalığı olanlarda %20-30 oranında taş oluşma riski vardır. Bazı enzim eksiklikleri taş oluşumuna zemin hazırlar. Ayrıca, alınan sıvı miktarı azaldıkça idrar yoğunlaşmakta ve atık maddelerin birikip taş oluşturması kolaylaşmaktadır. Her durumda geçerli olmamakla birlikte, bazı hastalarda hayvansal protein, süt, sofra tuzu ve oksalat içeren ıspanak, pancar, çikolata gibi besinlerin fazla miktarda alınması taş oluşumunu artırır. Kortizon, asit gidericiler, idrar söktürücüler (furosemid), D vitamini gibi bazı ilaçların taş oluşumu üzerine etkisi vardır. Sıcak iklimlerde sıvı kaybının daha çok olması idrarı yoğunlaştırır ve taş oluşumunu kolaylaştırır. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları enfeksiyon taşlarına neden olmaktadır. Ayrıca diğer taşların oluşumunu da kolaylaştırmaktadır. Böbrek veya idrar yollarının yapısal bozuklukları (İdrar kanalı darlığı, at nalı böbrek), Hiperparatiroidizm, gut, crohn hastalığı gibi bazı sistemik hastalıklar ile böbrek, idrar yolları ve barsak ameliyatları taş oluşumunu artırıcı etkilere sahiptir.

Taş Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

  • Böbrek ve idrar yolu taşları genelde yakınmalara neden olurken bazen de hiçbir belirti vermeden böbrek işlev kaybına yol açabilir.
  • En sık görülen yakınma taşın bulunduğu taraftaki yan ağrısıdır. Ağrı, taşın böbrekte veya idrar yollarında bulunduğu yere göre, böğür bölgesinden başlayıp sırt bölgesine ve kasıklara doğru yayılım gösterir. Taşın hareket etmesi veya idrar yolunda yaptığı tıkanıklığa bağlı olarak böbreğin genişleyip gerilmesiyle oluşur. Genelde şiddetli, kıvrandırıcı ve aralıklıdır. Bazen hafif ve uzun süren sızı şeklinde de olabilir.
  • Böbrek ağrısını taşıyan sinirsel yollarla barsak sinirleri arasındaki bağlantı nedeniyle böbrek ağrısına bulantı ve kusma eşlik edebilir.
  • Taşın böbrek ve idrar yollarında yaptığı tahrişe bağlı olarak idrarda kan görülebilir. Kan miktarı ile taşın büyüklüğü arasında bir ilişki yoktur. Bazen gözle görülebilirken genelde mikroskobik olarak idrarda kan tespit edilir.
  • Taşın yaptığı tıkanıklığa bağlı olarak bekleyen idrar iltihaba neden olabilir. İdrar yolu iltihabına bazen yüksek ateş eşlik eder.
  • İdrar yaparken zorlanma, yanma ve sık idrara gitme yakınmalarına da sebep olabilir.
  • Böbrek ve İdrar Yolu Taşlarının Teşhis Yöntemleri Nelerdir?
  • Hastanın öyküsünün alınması, yakınmaları ve ağrının özellikleri, taş hastalığını teşhiste en önemli basamaktır. Fizik muayenede taş açısından yönlendirici bilgiler elde edilebilir.
  • İdrar analizinde kan hücrelerinin görülmesi teşhis açısından değerli bulgudur. Eşlik eden iltihabın varlığı idrar kültürü ile araştırılmalıdır.
  • Kan tahlilinde böbrek fonksiyon testlerinin (üre, kreatinin), sodyum ve potasyumun tetkik edilmesi gerekmektedir.
  • Taş oluşumunun sebebini araştırmak için hastaların 24 saat boyunca topladığı idrarda çeşitli parametrelere bakılmalıdır.
  • Görüntüleme yöntemlerinden en sık kullanılanlar bilgisayarlı tomografi, İVP, yatarak karın grafisi ve ultrasonografidir. Yatarak karın grafisi böbrek ve idrar yolu taşlarının %90’ ını tespit etmektedir. Ultrasonografi ile böbrek içindeki taşlar kolayca görülürken, idrar kanalındaki taşları görmek zordur. Ultrasonografi, taşın yaptığı tıkanıklığa bağlı böbrek ve idrar yolundaki genişlemeyi gösterir. Ultrasonografi ya da yatarak karın grafisinde görünmeyen taşlar, kontrastsız bilgisayarlı tomografi ile görülebilir.

İdrar Yollarının Taş Hastalığında Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

  • Böbrek ve idrar kanalındaki taşların bir kısmı kendiliğinden düşer. Bazen ilaç tedavisi ve sıvı alımının düzenlenmesi taşların düşmesine yardımcı olur. 
  • Taşın düşmesinde taşın boyutu, şekli yanı sıra böbrek ve idrar kanalındaki yerleşimi başlıca etkenlerdir. Boyut olarak 5 mm’ nin altındaki taşlar büyük oranda kendiliğinden düşerken 7 mm ve üzerindeki taşlara genelde cerrahi müdahale gerekir.
  • Taş hastalığında ana sorun ağrı değil, idrar kanalındaki tıkanıklık nedeniyle böbrekte üretilen idrarın atılamaması, biriken idrarın böbrekte genişlemeye ve giderek fonksiyon kaybına neden olması durumudur. Böbrek fonksiyonunu korumak amacıyla tıkanıklık derhal giderilmelidir.

Taş Kırma (ESWL: Şok Dalgalarıyla Taş Kırma) Nedir? 

Vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile böbrek ve idrar kanalındaki taşların kırılması işlemidir. İşlemin hafif anestezi altında yapılması önerilir. Taş kırma işlemi için hastanede yatmaya gerek yoktur. Kırılan taş parçalarının idrar yoluyla kendiliğinden uzaklaşması beklenir. Taş kırma sonrasında taş parçaları düşük olasılıkla idrar kanalını tıkayabilmektedir.
Genelde bu tıkanıklık kendiliğinden açılıp taşlar düşmektedir. Taşın kırılmadığı veya yeterince parçalanmadığı durumlarda taş kırma işlemini tekrar yapmak gerekebilir. 
Taş kırma işleminden sonra şok dalgalarının vücuda girdiği yerde ağrı, kızarıklık ve ciltte kanama olmakta, bu yakınmalar çoğunlukla bir haftada kaybolmaktadır.

Üreterorenoskopi (URS) Nedir?

İdrar kanalından endoskopik görüntü sağlayan bir alet ile önce idrar torbasına oradan da taşın bulunduğu üst idrar yoluna girilir. Kanaldaki taş büyük boyutlardaysa kırılıp parçalar halinde, küçük ise direkt olarak dışarı alınır. İdrar kanalının alt ve orta bölümlerindeki taşlarda başarı oranı yüksek iken üst bölümlerdeki taşlarda başarı düşmektedir. Üst bölümdeki taşların işlem sırasında böbreğe kaçma ihtimali vardır. Bazen taş veya işlem sonucu kanalda oluşan hasar düzelene kadar idrar akımını sağlamak için idrar kanalının içine geçici bir tüp (stent) yerleştirilebilir. Vücutta herhangi bir kesi yapılmadan gerçekleştirilen bir işlemdir.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir