Çocuklarda Tekrarlayan Böbrek Taşlarına Dikkat!
Yetişkinlerde yaygın olarak görülen böbrek taşları son yıllarda çocukları da daha fazla hedef almaya başladı. Öyle ki ülkemizde her 100 çocuktan 5’inde böbrek taşı görülüyor. Üstelik çocuklarda böbrek taşı görülme sıklığı günümüzde daha da artıyor. Altta yatan en büyük neden olarak da ailevi yatkınlık, genetik nedenler, yanlış beslenme gösteriliyor. Ayrıca hazır gıdaların tüketilmesinin de etkisinin olduğu düşünülüyor. Acıbadem Atakent Hastanesi Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel, çocuklarda oluşan böbrek taşlarının metabolik analizinin mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Metabolik taş analizi neden yapılmalı? Bu analizde neye bakılıyor? Bu ne sağlıyor?” dedi.
Şikayetler yaşa göre değişiyor
Çocuklarda böbrek taşları en sık ergenliğe girme yaşlarında ortaya çıksa da, hayatın ilk bir yılı içinde bile oluşabiliyor. Hastalık daha çok ailevi taş hastalığı olanlarda görülüyor. Çocuk taşları ile erişkin taşları arasında belirli bir fark olmuyor. Ancak bazı ailevi hastalıklara bağlı taşlar, mesela sistinüri taşları daha sık görülebiliyor. Böbrek taşına bağlı şikayetler çocuklarda yaşa göre değişiyor. 5 yaş altı grubundaki küçük çocuklarda sadece idrarda kan olması veya idrar yolu iltihabı görülürken, 5 yaş üstü büyük çocuklarda ise ağrı yakınması daha fazla oluyor. Çocuklarda erken tanı konulması, taşların böbrek hasarına neden olmadan tedavi edilebilme şansını sunması nedeniyle çok önemli. Bu nedenle ailelerin bu tür yakınmalarda zaman kaybetmeden çocuklarını bir üroloji hekimine
Erken tanı ile hayatının ileri yıllarında taş hastası olma riski azaltılıyor
Çocuklarda 4 milimetrenin altındaki taşlar genellikle kendiliğinden düşüyor ve tedavi gerektirmiyor. Ancak bu, ufak taşların dikkate alınmasına gerek olmadığı anlamına gelmiyor. “Ufak taşlar da mutlaka belli aralıklarla takip edilmeli ve büyürlerse tedaviye alınmalı” diyen Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel sözlerine şöyle devam ediyor: “ Küçük taşlarda bile altta yatan neden, metabolik taş analizi tetkikleri ile (kan ve 24 saat boyunca toplanan idrar tetkikleri) mutlaka araştırılmalı. Çünkü küçük taşlar hem boyut hem sayı olarak artabilirler ve idrar yolu enfeksiyonlarına da neden olarak böbrek fonksiyonlarını ve çocuğun gelişimini riske sokabilirler.”
4 milimetrenin üzerindeki taşlar tedavi edilmeli
Çocuklarda 4 milimetrenin üzerindeki her taşın ise tedavi edilmesi gerekiyor. Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel çocuklarda en etkin tedavi yönteminin böbrek taşı kırma tedavisi olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Taş kırma tedavisinin etkinliği yüzde 70-90 gibi yüksek bir oranda seyrediyor. Erişkinlerden tek farkı, bu tedavinin çocuklarda genel anesteziye ya da derin uyuşturmaya gerek duyulması. Ancak her taşı olan çocuk taş saptandıktan sonra mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanı tarafından görülüp hangi tedaviye daha uygun olduğunun araştırılması sonrasında yönlendirilmelidir. Uzman görüşü alınmadan yapılan taş kırma tedavileri geri dönüşümsüz hasarlar bırakabilir ya da sonraki tedavilerin yapılmasını engelleyebilir.”
Taşlar kürdan kalınlığındaki cihazla çıkartılabiliyor
Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel, üreter denilen idrar yolunda ya da böbrek içerisinde yer alan 2 santimin üzerindeki taşlarda kapalı böbrek taşı operasyonları uygulanabildiğini söylüyor. Son yıllarda idrar deliğinden girilerek, vücutta kesik yapılmadan gerçekleştirilen kapalı operasyonlarda taşlar lazer ile kırılabiliyor. Böbrek içinde olan bazı taşlarda ise ciltten kalem kalınlığında aletlerle böbreğe giriliyor. Ardından taşlar kırılarak vücuttan çıkartılıyor. Ayrıca son 1-2 yıldır uygulanan kürdan kalınlığında bir cihazla ciltten böbreğe girilip lazerle taşlar kırılabiliyor. Bu yöntemde çocuğun cildinde sadece bir kaç milimetrelik bir iz kalıyor. “Mikroperk” adı verilen bu yöntemde oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Ancak hangi yöntemin daha doğru olacağına mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanı tarafından karar verilmesi gerekiyor.
Taşlar mutlaka analiz edilmeli
Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel operasyon ya da taş kırma yöntemiyle çıkartılan böbrek taşlarının metabolik analizinin mutlaka yapılması, ardından idrar ve kan testleriyle taşa neden olan faktörün araştırılması gerektiğine dikkat çekti. “Bu analizler sayesinde altta yatan neden tespit edildikten sonra diyet, ilaç ya da destekleyici tedavilerle taş oluşumu riski en aza indirilebiliyor. “ diyen Prof. Dr. Selçuk Yücel sözlerine şöyle devam etti: “Taşların kimyasal özelliklerini ortaya koyan testlere genel olarak ‘metabolik taş risk analizi’ deniyor. Erişkinlerde kadınlarda ilk taş yakınması, erklerde ise ikinci taş yakınmasından sonra yapılıyor. Çocuklarda da ilk taş saptanmasında yapılması gerekiyor. Eğer metabolik taş analizi (idrar ve kan testleri) yapılmaz ve tekrar ederse, çocuklarda böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabiliyor.”