Nöroloji-Beyin, Sinir Sağlığı

Skolyoz ( Omurga eğriliği )

Skolyoz, omurganın sırt ve bel bölgesinin yana doğru eğriliği olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı bir omurgada arkadan bakıldığında omurlar düz bir hat şeklinde uzanırken, skolyoz söz konusu olduğunda omurlar sağa veya sola doğru eğrilir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında döner. Omurgadaki eğrilik “C harfi şeklinde” tek bir eğri olarak ya da “S harfi şeklinde” iki eğri olarak gelişir. Skolyoz, her yaş grubunda görülmekle birlikte tanı konma ergenlik yaşına kadar sürebilmektir. Sorunu ortaya çıkaran birçok neden olmakla birlikte aynı etmen farklı kişilerde farklı sonuçlar doğurabilmektedir. Ancak çocuklarda ve gençlerde hastalığın hiç belirti vermeden ilerlemesi erken tanının zorluğunu ve önemini ortaya koymaktadır.

Büyümenin en hızlı yaşandığı ergenlik döneminde semptomlarının görülme sıklığı artan skolyoz tedavisinde başarılı sonuçlara ulaşabilmek için erken dönemde müdahale edilmesi gerekir. Çünkü zamanında teşhis edilmemiş ve ilerlemiş omurga eğriliklerinin özellikle çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Skolyozun önemli bir sorun olarak dikkat gerektiren bir diğer özelliği ise, önlem alınmadığı takdirde estetik sorunların yanında kalp ve solunum sistemi üzerinde geri dönüşümsüz hasarları ortaya çıkarabilmesidir.

Skolyozun neden oluştuğu kesin olarak bilinmemekle birlikte toplumda görülme sıklığı yüzde 2-4 arasında seyretmektedir. Vakaların büyük çoğunluğunda skolyozda eğrilik seviyesi düşük seviyededir ve tedaviye ihtiyaç duymaz. Düzenli kontroller ve bilinçli egzersiz programları ve sıkıntısız devam edebilmektedir. Ancak bazı çocuklarda büyümenin devam etmesiyle deformitenin de şiddeti artırmakta. Bu durumda skolyoz tedavisini uygun yöntemlerle devam ettirilmektedir. Nedeni bilinmemekle birlikte skolyoz kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık rastlanmaktadır.

Skolyozun belirtileri nelerdir?

Skolyoz erken saptandığında tedavisinde başarı elde etmek mümkün olabilmektedir. Ancak zamanında tanı konulmaması durumunda ilerleyen omurga eğrilikleri çocukların normal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Skolyozun en sık rastlanan belirtisi omurgada görülen anormal eğriliktir. Bunun dışında skolyozun başlangıç dönemlerinde herhangi bir yakınmaya neden olmadığı için tanı da genellikle tesadüfen konur. Kötü duruş ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik, bel çukurlarındaki asimetri, bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması, sırtta bir tarafta kemik kabarıklık (kürek kemiğinde tümsek görünümü), elbiselerin vücuda tam olarak oturmaması, kızlarda eteğin yukarı doğru çekilmesi, vücut dengesinde sağa ya da sola kayma şeklinde belirtiler gözlenir. Skolyozda görülen bu hafif değişiklikler aile üyesi, yakın bir arkadaş ya da öğretmen tarafından fark edilebilir. Bu durumda mümkün olduğunca hızlı hekime gitmek gerekir.

Skolyoz türleri

Skolyoz, birçok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı yaşlarda ve omurganın farklı bölgelerinde görülebilir. Doğuştan (konjenital) skolyoz, idiopatikskolyoz, erken başlangıçlı skolyoz, travmatikskolyoz, nöromuskulerskolyoz olarak farklı türleri bulunan skolyozun tipine göre tedavi yöntemleri de farklılaşmaktadır.

Doğuştan (konjenital) skolyoz: Bebeğin anne karnında gelişimi sırasında yaşanabilecek anomaliler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Konjenitelskolyoz, genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış kaburgalara bağlıdır. .

İdiopatikskolyoz: Skolyoz vakalarının yüzde 80’den fazlasının nedeni bilinmemektedir. Skolyozun en sık görülen şeklidir. Özellikle kız çocuklarda hızlı büyümenin yaşandığı ve iskeletin geliştiği ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. 0-3 yaş grubunda görülen infantil başlangıçlı idiopatikskolyoz, 4-9 yaş arasında görülen Jüvenil başlangıçlı idiopatikskolyozaı 10-18 yaş arasında görülen de adolesan başlangıçlı idiopatikskolyoz adını alır.

Erken başlangıçlı skolyoz: Herhangi bir nedenle 10 yaş altında ortaya çıkan omurga eğrilikleri erken başlangıçlı skolyoz olarak adlandırılır. Küçük yaşta başlayan skolyoz, çocuğun büyüme hızından dolayı çok hızlı ilerler. Erken yaşta ortaya çıkan skolyoz, sebebi bilinmeyen (idiyopatik) skolyozun tipleri olabileceği gibi, belirtilerine erken yaşta rastlanan ve hızlı ilerleyen konjenital (doğumsal) skolyoz da olabilir. Bunun yanında bazı kas ve sinir hastalıklarına ve bağ dokusu hastalıklarına bağlı olarak da skolyoz erken yaşta ortaya çıkabilmektedir.

Nöromuskülerskolyoz: Beyin felci, Polio (çocuk felci), serebralpalsiveya kas erimesi gibi nörolojik hastalıklara bağlı olarak kasların felci sonucunda oluşan skolyozdur. İdiopatikskolyozdan sonra en sık görülen skolyoz tipidir.

Tedavi:

Gözlem-İzlem: Skolyoz tanısı alan hastalarda uygulanacak ilk tedavi seçeneği izlemdir. 20 dereceden küçük eğriliklerde iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın hastalar için sadece izlem ve belirli aralıklarla yapılacak kontroller yeterli olabilmektedir. Hastanın da izlem süresince gündelik yaşantısında egzersize yer vermesi ve genel olarak vücut kondisyonunu da artırması gerekmektedir.

Korse tedavisi: Skolyoz tedavisinde uygulanan bir diğer yöntem korse tedavisidir. Genel olarak korse tedavisinde amaç eğimin engellenmesidir. Eğrilik derecesi 20-40 derece arasında olan büyümenin devam ettiği kişilerde etkin bir tedavidir. Ancak çok küçük yaşlardaki çocuklarda korse kullanımı mümkün olamadığı için genelde düzeltme ve gövde alçıları kullanılmaktadır. Ancak korse tedavisinde etkili sonuçlara ulaşabilmek için kişinin günde 20-23 saat arasında kullanılması gerekmektedir.

Cerrahi: Skolyoz hastalarında eğim 40-45 derecenin üzerindeyse ve özellikle çocuklarda büyüme devam ediyorsa cerrahi tedavi kaçınılmaz olmaktadır. Eğrilik 50 derecenin üzerindeyse büyüme sona erdikten sonra da artmaya devam ettiği için ileride oluşabilecek komplikasyonların önüne geçmek için cerrahi tedavi uygulanmaktadır.

iletişim ; op.dr.meliherol@hotmail.com

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir